Suriye krizinin tırmanmaya başladığı günlerdi.
Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu’nun telkinleriyle Beşar Esad’ın iki ay içinde
devrileceğini söylüyordu.
İkisi de öylesine emin konuşuyorlardı ki, kısa süre sonra
Şam’daki Emeviye Camisi’nde cuma namazı kılmaları
bekleniyordu!
Yandaş medyaya ve her gece TV kanallarında boy gösteren uzmanlara
(!) göre; artık Suriye’de Esad sonrasının konuşulmasının zamanı
gelmişti! Onlar için Esad, tarih sahnesinden çoktan silinip
gitmişti!..
Ama “O”, tam tersini dile getiriyor, ısrarla Esad’ın
gitmeyeceğini iddia ediyordu.
Bununla da yetinmiyor, Türkiye’nin dünyanın dört bir
yanından Suriye’ye akın eden ruh hastası küresel teröristlere göz
yummaması gerektiğini, bizim çıkarımızın bunlara karşı Esad
rejimiyle birlikte hareket etmekten geçtiğini
belirtiyordu.
Bu uğurda başta Rusya olmak üzere Irak ve İran gibi etkin tüm
ülkelerle işbirliği yapmanın zorunluluğuna işaret ediyordu.
Ancak uyarılarını kimse dikkate almadığı gibi sosyal
medyanın lince doymayan bindirilmiş kıtalarına hedef gösteriliyor,
akıllara durgunluk veren iftira ve hakaretlere uğratılıyor, sonuçta
hasta haliyle demir parmaklıkların ardına atılıyordu…
* * *
Nitekim aradan geçen zaman onun tüm öngörülerinde haklı olduğunu ortaya çıkarıyor, Beşar Esad yerine onun iki ayda gideceğini söyleyen Ahmet Davutoğlu, AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık makamlarından gidiyordu!..