Yıl 2004…
Çanakkale Şehitleri Abidesi’nin, proje yarışmasının
üzerinden tam 60 yıl sonra bitirilmesi nedeniyle düzenlenen açılış
töreni davetlisi olarak Çanakkale’deyim.
18 Mart Deniz
Zaferi’nin yıldönümü coşkuyla kutlanıyor, yurdun dört bir yanından
gelen yurttaşlar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yapacağı açılış için
Şehitler Abidesi’ne koşuyor.
Biz de kameramızla tarihi anları görüntülüyoruz. Çanakkale
Limanı’ndan feribotla karşıdaki Kilitbahir’e geçerken, Abide’nin
bitirilmesi için sergilediğimiz çabalar nedeniyle yurttaşlar bizi
de kutluyor, birlikte anı fotoğrafları çektiriyoruz.
Ama o da ne? Aradan fırlayan öfkeli biri; “Ormanlardan
çıkıp düşmana saldıran aslanları, bulutlardan inen evliyaları neden
anlatmıyorsun? Savaşı onların kazandığını neden söylemiyorsun da
hep Mustafa Kemal’den bahsediyorsun” diye bağırmaya
başlıyor. Yolcular hem şaşkınlık hem de merak içinde vereceğim
cevabı bekliyorlar.
Yaygara koparan kişiye yaklaşıp gayet sakin bir ses tonuyla
“Bak kardeşim burada eli silah tutan iki kuşak insanımızı
kaybettik. Bazı kayıtlara göre 150 binden fazla, kimi iddialara
göre ise 253 bin askerimizi şehit verdik. Onlar tüm dünyaya
“Çanakkale Geçilmez” dedirten eşsiz bir kahramanlık destanı
yazdılar. Böylece tarihin akışını değiştirdiler. Mustafa Kemal’in
de askeri dehası, ilk pırıltılarını orada gösterdi. Sen şimdi
onları minnet ve rahmetle anmak yerine, bir takım efsaneleri
doğru olarak kabul etmemizi istiyorsun! Onlara inanıp inanmamakta
özgürsün ama, sadece şu kadarını söyleyeyim; senin ormanlardan
aslanlar fırladı dediğin tarihte, bu yarımadada orman yoktu, bırak
ormanı, ağaç yoktu, tabii ki aslan da yoktu!.. Ama aslan gibi Seyit
Onbaşı’larımız, Mehmetlerimiz vardı!..” diyorum.
Meraklı kalabalık alkışlamaya başlayınca, yaygaracı susmak zorunda
kalıyor.
★★★
18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi’nın üzerinden 104
yıl geçti.
Tarihi Yarımada’da Şehitler Abidesi’nin
bitirilmesinin yanı sıra, çok sayıda şehitlik ihya edildi,
restorasyonlar yapıldı, bu amaçla büyük paralar harcandı.
Ancak Türkiye’nin tek resmi Çanakkale Savaşları
Koleksiyoneri Seyit Ahmet Sılay’ın açıklamalarından
anlıyoruz ki, Hamidiye Tabyası’nın restorasyonunda çok
vahim hatalar yapılmış!
CHP Genel Başkan
Yardımcılarından Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek’in Meclis
gündemine taşıdığı soru önergesinde bu yanlışlar şöyle
sıralanıyor:
“Fransız, ANZAC ve Türk askerlerinin kıyafetlerinin tamamı
hatalı! Tarihçi ve araştırmacıların olmadığını belirttikleri “Türk
kadın keskin nişancı” ve “gaz saldırısına karşı birliğini koruyan
kahraman köpek” efsaneleri tekrarlanmış! Fotoğraflar bölümünde
Yakup Şevki Subaşı diye, orijinali Seyit Ahmet Sılay’da olan Behiç
Erkin’in fotoğrafları sergilenmiş! Mayın Grup Komutanı Nazmi Bey
(Akpınar) Nazmi Solok ile karıştırılmış!..
Durun, daha
bitmedi. Hatalar dizisi devam ediyor:
“Rauf Orbay olarak sergilenen fotoğraf, Sultanhisar torpido
botunun komutanı Ali Rıza Bey’e ait! 19 Kasım 1919’da Milli
Mücadele’nin başlarında Niğde-Bor dolaylarında şehit olan
Fenerbahçeli Arif, Çanakkale’de şehit düşmüş gibi gösterilmiş!
Nusrat Mayın Gemisi’nin mayınları döküş tarihi olan 8 Mart sabahı,
17/18 Mart olarak belirtilmiş! Topal Osman’ın resmi, Çanakkale’de
görev yapmış bir subay gibi sergilenirken, birçok komutanın isim ve
resimleri birbirine karıştırılmış!..”