Sonda söyleyeceğimi baştan yazayım:
Temel Öğretimden, Ortaöğretime Geçiş Sınavı olan TEOG’a
karşıydım ama yerine daha bilimsel ve adil bir seçme sınavı
konulmadan kaldırılmasına daha çok karşıyım.
Görüştüğüm uzmanlar TEOG’un kaldırılmasının tek nedeni olduğunu
söylüyorlar: O da, iktidarın büyük çabasına karşın, öğrenci
ve velilerden beklenen ilgiyi göremeyen İmam Hatip Liseleri’ni
doldurmak!..
Çünkü tüm yönlendirme, hatta bazılarına öğrenim hayatları boyunca
burs verme vaatlerine karşın, İstanbul’daki İmam Hatiplerin altıda
biri, Ankara’dakilerin dörtte biri ve İzmir’dekilerin ise yarısı
boş durumda…
Özetle merkezi seçme sınavı TEOG’un kaldırılmasından
amaçlanan hedef, ne yapıp edip, Milli Eğitimi
imam-hatipleştirmek!..
* * *
Hemen bir gecede bulunan yeni sistemin (!) yani ikamete dayalı
yerleştirme ve kayıt sisteminin eğitimde yaratacağı tahribatı
anlatayım:
Örneği de mezunu olmaktan gurur duyduğum, tarihi
okullarımızdan Vefa Lisesi’nden vereyim.
Bu yıl mezunlarımız, üniversite giriş sınavlarında büyük bir başarı
yakaladı. Yüzde 90’lık bir oran tutturuldu.
Okulumuzda halen 120 kız öğrencimiz yatılı öğrenim görüyor.
Aralarında Muş’tan, Diyarbakır’dan, Muğla’dan, Trakya’dan, özetle
yurdun dört bir yanından gelen çocuklarımız var. Çünkü
TEOG sınavında yüksek puan alıp bu köklü eğitim çınarında okumaya
hak kazanmışlar. Bir anlamda, eğitimde fırsat eşitliğinin son
kalıntılarından yararlanmış ve Türkiye’nin imrenilen eğitim
kurumlarından birinin öğrencisi olmuşlar. (Derneğimizin
değerli başkanı Hakkı Baliç başta olmak üzere, kendilerini
yetiştiren okullarına gönül bağını hiç koparmamış biz mezunlar, bu
evlatlarımızı daha iyi koşullarda eğitebilmek için çırpınıyoruz.
Örneğin Kurban Bayramı’nda 168 kurban bağışı yapıldı ki, bu rekor
sayılabilecek bir rakam. Böylece gelişme çağındaki çocuklarımız,
ders yılı boyunca bol bol etli yemek yiyebilecekler. Ayrıca
gündüzlü okuyup da kantine verecek parası olmayan 50 öğrencimiz de
bu sayede karınlarını doyurabilecek…)