“300 bin civciv açlıktan telef oldu!..
2.5 milyon civciv de ölüm tehlikesi
altında!..”
Bu ürkütücü bilgileri TBMM
Başkanvekili CHP’li Levent Gök’ün Meclis
gündemine taşıdığı soru önergesinden aktarıyorum.
Gök, beyaz et sektöründe maliyetlerin yüzde 52 ila yüzde 100
arasında yükselmesiyle, tesislerin yüzde yüzde 25’inin üretim
yapamaz hale geldiğini belirterek iktidara soruyor:
“İflaslar ve konkordato ilanları nedeniyle oluşan üretim
açığını nasıl kapatacaksınız? Zira kırmızı et, sebze-meyveden sonra
kanatlı sektörünün de krize girmesiyle, Türkiye’nin gıda üretim
kapasitesi de tümden çökme riski ile karşı karşıya kalmış durumda.
Bu nedenle orta ve uzun vadeli üretim arttırıcı planların
ivedilikle devreye girmesi gerekmekte…”
★★★
Gök, son dört yılda ithal edilen beyaz et miktarlarını ve 3 milyon civcivin piyasa değerinin kaç Türk Lirası olduğunu sorarak önergesini noktalıyor.
★★★
Onun yazdıklarını okurken gözümün önüne 2006 yılındaki panik
günlerinde yaşadıklarım geldi.
O yıl patlak veren kuş gribi salgını nedeniyle satışlar dibe
vurmuş, sektör batma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı.
Beyaz ete duyulan kuşku ve korku öylesine vahim bir boyuta
ulaşmıştı ki insanlar tavuk satılan marketlerin önünden dahi
geçmekten ürker hale gelmişlerdi.
Bir büyük risk üzerine entegre üretim yapan tesisler bir araya
gelerek “Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu”nu
kurmuşlar ve bu kuruluşlardan çıkan ürünlerde en ufak kuş gribi
riski bulunmadığını bilimsel verilerle topluma anlatmaya
başlamışlardı. Ancak tüm çabalara karşın halktaki kuş gribi
korkusu bir türlü giderilememişti.
★★★