Her gün televizyon haberlerinde veya internette bir
kameramanının çektiği görüntülerden çok, akıllı telefon ve güvenlik
kameraları görüntüleri kullanılıyor. Kim bilir, kaç kez bir kamera
tarafından yüz görüntümüz yakalanıyor? Hiç düşündünüz mü?
Sürekli yanımızda taşıdığımız akıllı telefonla çektiğimiz
özçekimler, görüntülü görüşmeleri bir kenara bırakın. Evdeki
güvenlik kameraları, televizyonun, bilgisayarın üstündeki web
kamerası, oyun konsolunun kamerası ile başlayalım. Sokağa adım
attığınız andan itibaren Mobese kameralarının kapsama
alanındasınız. Diyelim sizin sokağınızda yok, bir bankanın veya
sadece ATM cihazının önünden geçiyorsunuz. Bir marketin veya
mağazanın güvenlik kamerasına yüzünüzün kaydını bırakıyorsunuz.
Ardından toplu taşıma aracına bindiniz. Artık pek çok toplu taşıma
aracında kamera bulundurma zorunluluğu var. Bir yüz görüntümüzü de
toplu taşıma araçlarına bırakıyoruz. Ofise geldiğinizde güvenlik
kameraları size merhaba diyor. Üstelik bu görüntülerin kayıtlarını
her kurum belli bir süre tutulmak zorunda.
Her hangi bir yerde olay olduğunda güvenlik birimleri kanuni
izinler dahilinde bu kameraların her birinden verileri topluyor ve
bu görüntüleri her hangi olayı aydınlatırken kullanıyor.
JAPONYA'DAN GELEN AKILLI KAMERA
Japonya'da yaşayan Türk bilim insanı Dr. Sadi Vural geçtiğimiz
günlerde beni ziyaret ederken yanında getirdiği akıllı güvenlik
kamerası ile yaptıkları anlık yüz tanıma işlemini anlattı. Sadi
Vural'ın kurduğu Ayonix firması akıllı kameradaki ARM işlemciyi
kullanarak insan yüzünün biometrik verisini çıkartıyor.
Yani dünyada 3 Kasım tarihinde piyasaya çıkan iPhone X'un yüz
tanıma (Face ID) işlemini güvenlik kamerasına anlık olarak
yaptırıyor. Geleneksel güvenlik kameraları insan yüzünü değişik
sıkıştırma formatlarında merkeze gönderiyor. Genelde veriler anlık
değil. En iyi olasılık günlük ve aylık analizler yapılıyor. Yani
sistemin 'bu adam suçlu mu değil mi?' gibi bir uyarı yapma
fonksiyonu yok. Yani anlık analiz yapmak için güçlü bir internet
alt yapısı olması şart.
GÖZÜM BİR YERDEN ISIRIYOR
Oysa Sadi Vural'ın Ayonix firmasının akıllı kamerası insan yüzünün
biometrik verisini oluşturup bir KB'lık paketlere dönüştürüyor. Bu
sayede bu küçük veri paketçiğini iletip sorgulamak sorun olmuyor.
Ayrıca kameraları basit bir bilgisayara bağlayarak kolayca işlem
yapmak mümkün oluyor. Yani onlarca güvenlik kamerası kendi
üstündeki ARM işlemcileri kullanarak sunuculara gerek kalmadan
basit bir dizüstü bilgisayarla sorgulamanın yapılmasını
sağlıyor.
İşte bu değişim bile başlı başına önümüzdeki yıllarda yaşanacakları
anlamamıza yetiyor. Kamera, sizi tanımlayacak ne kadar çok
görüntüye sahipse sizi tanıması o kadar kolay oluyor. Tıpkı insan
beyni gibi çalışan kameralar, "Gözüm sizi bir yerden ısırıyor"
demeye bile gerek duymadan nokta atışı yapabilecek.
Ancak en değerli şey bu kamera değil, kameranın işlemcisini
kullanarak insan yüzünün biotmetrik verisini 1 KB'lık paketlere
dönüştüren yazılım. Yani göz öncelikle doğru tanıyacak. Sonraki iş
sorgulamanın yapıldığı veri tabanı. Bu veri tabanı da interpolde
değil, herkesin verileri kuzu kuzu teslim ettiği Facebook, Google
gibi devlerde gani gani var. Üstelik zaman ve konum bilgisiyle
birlikte. Bunu paranoyak olmamız için değil, farkında olmak için
söylüyorum.