Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) geçen yılki Davos Zirvesi'nde
ana tema Endüstri 4.0 olarak belirlenmişti. O tarihte kapsamlı bir
rapor yayınlayan WEF, yakın geleceğin trendleri arasında yapay
zekayı da göstermişti. Yapay zeka, kullanım açısından şimdilik
emekleyen bir bebeği andırsa da yapabileceklerinin pek sınırı yok
gibi görünüyor. Elbette bu durum, geleneksel bankacılık
anlayışından farklılaşan çözümlerin peşinde koşan Fintech
şirketleri için de geçerli. Bugün chatbot'lar ile kısmen de olsa
kullanıma geçen yapay zekanın asıl etkisi karar alma süreçlerinde
kendini gösterecek. Tüm dünya piyasalarını takip eden, anlık olarak
verileri işleyip çok fazla bileşenden oluşan bir sepet içinden
doğru yatırım tavsiyelerini vermek yapay zekanın finans sektörüyle
gerçek anlamda buluşmasını sağlayacak.
AMAÇ MALİYETLERİ DÜŞÜRMEK
PwC'nin Çin ve Hong Kong bölgelerinden sorumlu Fintech ve Regtech
lideri Henri Arslanian, bu konuda görüşlerini açıklayan isimlerden
biri. Medyadaki ilginin aksine yapay zekayla ilgili çözümlerin hem
Fintech hem de geleneksel bankalar için iki noktaya odaklanması
gerektiğini ifade eden Arslanian, bunları maliyetleri düşürme ve
regülasyonlarla uyumluluk olarak sıralıyor. Bununla birlikte yapay
zekanın, bankaların para aklamayı önleme ve çalışanların
suistimallerinin önüne geçmede oldukça faydalı olabileceğine
değiniyor.