Google, Yahoo, Microsoft veya istediğimiz başka bir internet
devinden bedava elektronik posta hizmeti alıyoruz. Twitter'da aslan
kesilip Facebook'ta racon kesiyoruz. Instagram'da fotoğrafçı,
YouTube'da usta yönetmen oluyoruz. Whatsapp üzerinden yazılı ve
görüntülü mesajlar ile konum gönderiyoruz. Düğün, tatil, doğum günü
fotoğraf ve videolarımızı Facebook, Instagram veya YouTube
hesabımızda bedava tutuyoruz. Sosyal medyada akıllara durgunluk
veren yorumlar yapıyor, seviniyor, üzülüyoruz.
Peki kurduğumuz bedava dijital hayatın sponsoru kim? İnterneti
evde, cepte bedava kullanmıyoruz ama bunca hizmeti bedava sunmak
için gerekli para nereden bulunuyor? Bu dev şirketler hayır kurumu
değil. Çoğu ABD'de halka açık şirket. Facebook'un kurucusu Mark
Zuckerberg şirketin hisselerinin neredeyse tamamını eşiyle kurduğu
vakfa bağışlasa da (bu da iyi bir algı yönetimi) şirket kar etmek
zorunda.
106 MİLYAR DOLARLIK BİR GELİR
Şu bir gerçek ki, benim, sizin, arkadaşımın, eşimin, dostumun,
halamın kısaca dijital dünyaya ait her kimliğin kişisel verilerini
reklama ciro etmeyi çok iyi biliyorlar. Hatta güncel rakam
söyleyelim; sadece 2017 ilk çeyreğinde Facebook'un dijital reklam
geliri 9.16 milyar dolar. Google ise aynı dönemde 22.6 milyar
dolarlık reklam geliri elde etmiş.
Toplam rakam isteyenlere onu da verelim. Dijital mecralarda
ölçümleme konusunda uzman eMarketer'ın tahmini; Google, 2017 yılı
sonunda yaklaşık 72.69 milyar dolar reklam geliri elde edecek. Buna
karşılık Facebook'un reklam geliri 33.76 milyar doları bulacak. İki
şirketin toplam 106.45 milyar dolar reklam geliri elde edeceği
tahmin ediliyor.
Bu rakam yıllık toplam dijital reklam pazarının 46.4'ünü
oluşturuyor. Yani 2017 yılında yapılan her dijital reklam
harcamasının neredeyse yarısı bu iki internet devine gidiyor.
Büyük devlerin en büyük rakipleri ise Çin'de. Alibaba, Baidu ve
Tencent gibi eticaret, arama motoru ve sosyal ağın dijital reklam
geliri şimdilik toplam 35.82 milyar dolar civarında. Yani yaklaşık
250 milyar dolarlık dijital reklam ekonomisinden söz ediyoruz.
PEŞİNİZDE DİJİTAL KIRINTILAR
Takma isim kullansanız bile, sosyal medya hesabınızı korumak için
telefon numaranızı verdiğiniz anda gerçek kişiye ulaşıyorlar.
İnternet devleri en yakınlarınızın bilmediği sırları, beğendiğiniz
yazı veya resimlerden, sıkça gittiğiniz yerleri konum bilgisinden
elde ediyor. Çünkü yaptığınız her hareket, her tıklama, her beğenme
ileekranda nereye baktığınız, ne kadar süre kaldığınızla dijital
dünyaya ekmek kırıntısı gibi iz bırakıyorsunuz.
İnternet devleri, uygulamalar, internet siteleri hareketinizi takip
ederek hedefi 12'den vuracak reklamı karşınıza çıkarıyor. Bazen
bunu dijital dünyanızın kahramanı haline getirdiğiniz fenomen
kılığında size sunuyor. Fenomenler sizin en çok sevdiğiniz
kelimeleri sizin Google'lamanızdan biliyor. Yeni teknolojilerle
yüzünüzü, parmak izinizi, sesinizi tanıyor. Hatta bir adım sonra ne
isteyeceğinizi bile yapay zeka ile öğreniyor.
AB VERİ TOPLAYANDAN VERGİ PEŞİNDE
Avrupa Birliği'nde regülasyon otoritesi kurumlar, kişisel verilerin
toplanmasını kurallara bağladığı gibi buradan elde edilen gelir
konusunda teknoloji devlerini başıboş bırakmıyor. Gerektiğinde ceza
kesiyor. Dijital değişimin yerleşik kültüre karşı olumsuz etkisi
için tüm sanatsal ve kültürel fonlara teknoloji devlerinden eğitim
konusunda destek alıyor. Türkiye'nin veri politikalarını takip
etmek üzere sivil bir oluşum yaratması şart. 40 kişi Taksim
Meydanı'nda toplanmadan istihbarat toplayan devlet kurumlarının 40
milyon kişinin toplandığı dijital platformlarla ilgili sosyal
araştırma yapması şart. Hatta bu konuda üniversitelerde özel fonlar
oluşturulabilir.