1990'ların sonunda, Türkiye'deki ilk internet kafelerde Quake ve
StarCraft oynayan gençler, sadece eğleniyorlardı. O zamanlar "oyun"
kelimesi bile ciddiye alınmıyordu. Aileler endişeyle "bu çocuklar
ne yapıyor o karanlık yerlerde" diye soruyordu.
2000'li yılların başında Counter-Strike patlaması yaşandı. İnternet
kafelerin arka odalarında kurulan küçük turnuvalar, ilk kez
"ödüllü" kelimesiyle tanıştı. Birkaç yüz liralık ödüller için
saatlerce antrenman yapan gençler vardı. 2003'te Dark Passage'ın
kurulması, Türkiye'de profesyonel esporun ilk adımıydı.
2010'larda ise işler değişmeye başladı. İstanbul'un dar
sokaklarından birindeki küçük bir internet kafede, ekranın
karşısında saatlerce pratik yapan bir grup genç, artık sadece oyun
oynamıyordu - bir hayalin peşindeydi. Aileler hâlâ "bilgisayar
başında vakit harcama" derken, bu gençler profesyonel espor
takımlarının kapılarını çalıyordu. League of Legends ve Dota 2'nin
yükselişiyle birlikte, ilk büyük turnuvalar düzenlenmeye
başlandı.
2020'lere gelindiğinde ise panorama tamamen değişmişti. Pandemi,
esporun patlamasına sebep oldu. O internet kafelerinin birçoğu
artık modern espor arenaları olarak hizmet veriyor....