Taha Akyol Karar Gazetesi

Mezhep ve devlet

Sünni Osmanlı ile Şii İran tarihlerinden birinin laik cumhuriyetle, öbürünün ‘İslam Cumhuriyeti’ ile sonuçlanmasını “tarih laboratuvarında” çok iyi izlemek lazım.

10 Ocak 2020 | 3.601 okunma

Değer yargılarımızı bir an kapıda bırakarak, laboratuvarda bir fizik deneyini gözlemliyor gibi… İkisi de Türkmen beyliği olarak yola çıktı. Şah İsmail ilaveten Safevi tarikatının reisiydi. Savaşlar ve artan toplumsal ihtiyaçlar ikisinde de kurumlaşma ve yasalar gerektirdi. Orhan Gazi’nin medrese kurması, Anadolu beyliklerinden hukukçuların (fakih) gelmesi… Şah İsmail’in vergi düzenlemesinden başlayarak Fars ve Arap kökenli Şii ulemayı görevlendirmesi… Fatih devşirme sistemini geliştirerek güçlü merkezi otorite kurdu. Devşirmeler Türk kültürüyle yetiştiriliyordu, yargı dili tamamen Türkçeydi. İran’da ise Şah İsmail ve çocuklarının geliştirmek istediği “merkezi otorite”nin bürokrasi ihtiyacı eğitimli Farslarla karşılandı. Aşiretten devlete yöneliş, ‘Farslaşma’ anlamına gelecekti.   

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yeni anayasa ve 1 Mayıs 03 Mayıs 2024 | 964 Okunma Sinan Ateş dosyası 01 Mayıs 2024 | 1.997 Okunma Şatafat 30 Nisan 2024 | 2.447 Okunma ‘Maarif’ tartışması 28 Nisan 2024 | 1.476 Okunma Faiz ve güven sorunu 26 Nisan 2024 | 825 Okunma