Taha Akyol Hürriyet Gazetesi

Batı'dan kopmak

AVRUPA ve Amerika ile Türkiye arasında darbe öncesinde de yaşanan gerilimler darbe girişimiyle büsbütün tırmandı. Türkiye’den Amerika’ya darbeyi desteklediği ve Gülen’i iade etmediği için sert...

30 Temmuz 2016 | 2.579 okunma

AVRUPA ve Amerika ile Türkiye arasında darbe öncesinde de yaşanan gerilimler darbe girişimiyle büsbütün tırmandı.
Türkiye’den Amerika’ya darbeyi desteklediği ve Gülen’i iade etmediği için sert eleştiriler yöneltiliyor. Amerika tarafından yapılan beyanların en vahimi Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel’in darbe sebebiyle tutuklanan generalleri “IŞİD’le mücadele konusunda ABD ordusunun yakın müttefikleri” olarak nitelemesi ve tutuklanmalarının “Türkiye ve ABD arasındaki işbirliğinin seviyesini etkileyebileceğini” söylemesidir.

Müttefikler arasında da eleştiri ve tartışmalar olur elbette. Fakat General Votel’in sözleri vahimdir, ayıptır. Türk Amerikan ilişkileri tarihe, hukuki antlaşmalara ve NATO prensiplerine değil de tutuklanan generallere mi dayanıyordu?! IŞİD’le mücadele eden, İncirlik Üssü’nü açan Türkiye devleti değil de tutuklanan generaller miydi?!

Hak ettiği için bu kelimeyi kullanmaktan sakınmayacağım, generalin sözleri Amerika açısından da aptalca beyanlardır.


BATI DEĞİLSE NERESİ
Avrupa ile de ilişkilerimiz bozuluyor. Mart ayında göçmen ve vize anlaşmasıyla “AB sürecinde yeni bir dönem açıldı” ifadeleri unutuldu bile. Darbeye karşı Türkiye’ye tam destek veren Merkel, operasyonların “orantılı olmasını” ve “çözüm sürecine dönülmesini” istiyor.

Demokrasi ve hukuk devleti konularında Avrupa’nın sert eleştirileri öteden beri biliniyor.

Avrupa ve Amerika’nın bu tavrı karşısında Türkiye geleceğini artık Batı’da değil İslam dünyasında veya Türk dünyasında ya da Rusya ile Avrasya coğrafyasında mı aramalı?

Hayır! 

Türkiye bu ülkelerle ilişkilerini sonuna kadar geliştirmeli fakat Türkiye’nin geleceği dediğimizde, bizim temel ihtiyaçlarımızın neler olduğunu, o coğrafyalarda neler bulabileceğimizi hamasetle değil, akılla iyi tahlil etmeliyiz.

Bilimi, teknolojiyi ve demokrasiyi o coğrafyalardan alabilir miyiz?


DOĞU-BATI SORUNU
Türkiye’de bu tartışmalar iki yüz yıldır yaşanıyor. Her bir tezin makul ve haklı, aşırı ve özenti tarafları var. Fakat “Batı’nın ilim ve fennini almak” konusunda İslamcı Şehbenderzade de Türkçü Ziya Gökalp de müttefikti.

Geçen yüzyıl tecrübesi gösterdi ki, bilim ve teknoloji “bilim zihniyeti” olmadan üretilemiyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şatafat 30 Nisan 2024 | 92 Okunma ‘Maarif’ tartışması 28 Nisan 2024 | 1.428 Okunma Faiz ve güven sorunu 26 Nisan 2024 | 818 Okunma Şimşek’i savunuyorum 24 Nisan 2024 | 1.218 Okunma Anayasa tarihimizde Zühtü Arslan 21 Nisan 2024 | 1.050 Okunma