Varlık içinde yokluk çekmek, kötü bir duygudur.
Eğer böyleyseniz ya kaynak veya idrak sorunu var demektir.
Çölü dahi vahaya çevirebilen insanoğlu, cennet vatanda neden
kendine yetmez, dışa bağımlı olur? Bu hayati soruların cevabına
Milli Tarım Projesi diyoruz.
En üst düzeyde sahiplenen projenin amacı, bu cennet vatanı tarımda
potansiyellerine ulaştırmak...
Geçen yazılarımda "Türkiye tarım kartını henüz kullanmadı" demiş,
bu alanda devrimci adımların yolda olduğunu söylemiştim.
Hükümet, geçen yıl projeyi açıklarken, daha zengin Türkiye'nin
tarım üzerinden nasıl gerçekleşeceğini ilan etmişti. Yıllardır
bölük pörçük atılan adımlar bütünleşik bakış açısıyla planlı, bilgi
yoğun, arazi bütünleştiren, tarımsal işletmelerin önünü açan
düzenlemeler hayata girmek zorunda...
Peki, bu projenin başarısı kime bağlı; kim sahip çıkacak?
Devlet? Hükümet? Kamu yönetimi? Üniversiteler? Sivil Toplum
Örgütleri? Bu ve benzeri kurumlar, projenin başarısı için şüphesiz
"gerek şart" oluyor.