Türkiye haritasının zihnimize nakşedilmiş görüntüsünü
hatırlayın... Dikdörtgene benzer formuyla bir ucunda Marmara
Denizi, öteki ucunda Van Gölü öne çıkar ve
Anadolu'nun orta yerinin en belirgin formu Tuz Gölü'dür.
Bu 1500 kilometrekarelik olağanüstü tabiat
formunu tuz ile adlandırmamız, meteorolojiksuların
yeraltına süzülerek daha önce oluşmuş tuz damarlarını
eritmesi ve tektonik hatlar boyunca yüzeye
taşımasındandır.
Ülkenin tuz ihtiyacının üçte ikisini karşılayan Tuz Gölü
artık yeni bir rol daha üstleniyor. Anadolu'nun
sahibi bizlerin zekâsı, girişim gücü ve vizyonuyla Tuz Gölü,
şimdi gaz gölü özelliği de kazanıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "2 milyar dolar"
olarak açıklaması, projenin devasa finansal boyutu hakkında fikir
veriyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'tan,
dünyada bir ilk özelliği taşıyan bu çılgın proje ile
Avrupa'ya giden doğalgazın güvenli tek geçiş bölgesi
durumundaki ülkemizin en büyük doğalgaz
depolama tesisinin Türkiye'ye kazandıracaklarını dinledik.
Ülkemiz, 4 mevsim 7 iklim,
faunası, florası, suyu, havası, jeopolitik konumu ve
barındırdığı potansiyeller ile olağanüstü bir konumdadır.
Ancak kalkınma, potansiyellerimize ulaşabildiğimiz
ölçüde gerçekleşebiliyor.
Yakın geçmişe kadar Anadolu'nun zenginliği Tuz
Gölü'nden sadece tuz ihtiyacınıkarşılayarak yararlandık.
Özellikle kayıp yıllar 1990'larda çevre özensizliğimizle Tuz Gölü,
neredeyse tuz çölü halini almıştı.
Şimdi dünyada bir ilki başararak tuzun içine
gaz depolamakla kalmıyor aynı zamanda enerjide kural
koyucu ülke olma yolunda, vizyonumuz ve
mühendisliğimizle daha üst seviyelere ulaşıyoruz.