Dünya, çok katmanlı çatışmaların, farklı boyuttaki savaşların ve
vahşileşmeye başlayan rekabetin pençesinde, risklerle dolu bir
geleceğe yol alıyor. Korumacılık rüzgârı, serbest ticaretin yerini
alırken gelişen ekonomiler için ABD kaynaklı yeni yaptırımlar,
terör belasıyla büyümeye set vurmalar artıyor.
Türkiye bir yandan bu trend içinde kendi yüksek büyüme kulvarını
inşa ederken diğer yanda artan jeopolitik riskiyle paralel
ağırlaşan ekonomik sorunların üstesinden gelmeye çalışıyor.
Biliyoruz ki çözülemeyen her ekonomik sorun, bir süre sonra sosyal
soruna dönüşür ve bu da başta enflasyon ve işsizlik olmak üzere
yeni problematikler doğurur.
Hükümet özellikle istihdam ve çalışma barışının korunması adına,
özel sektörün patronajı ve sendikalarını da işin içine katarak,
yoğun mücadele veriyor. Fazladan 1 istihdam, başbakanlığı sırasında
bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fikriydi. 2009'daki
küresel krize karşı "teğet geçecek" sözünün tamamlayıcı
projesiydi.
O dönemde kriz teğet geçmiş fakat fazladan istihdam, geçen yılı
beklemişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'nun
arkadaşımız Hazal Ateş'e yaptığı açıklamalar, hükümetin çıtayı daha
da yükselterek "ilave 2 istihdam" yoluna girdiğini gösteriyor.