Dünyanın farklı ülkelerinden kadınlar ile "Uluslararası Mardin
Kadın Sempozyumu" için hoşgörü kentindeyiz.
Mardin Büyükşehir Belediyesi ve Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA)
öncülüğünde, Valilik, GAP İdaresi ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi
desteğiyle düzenlenen sempozyum iş, siyaset, medya, sivil toplum ve
akademi dünyasından kadınları Mardin'de bir araya getirdi.
Biliyoruz ki kadını dışarıda bırakan hiçbir sistem sürdürülebilir
olamaz. Sorun, ekonomiden eğitime, sosyal hayattan yönetime dek
hangi modeli kullanacağımız ve kadın varlığımızı daha etkin/yetkin
değerlendireceğimizdir.
Geçtiğimiz 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan "inşallah 2023 hedeflerimize yine kadınlarımızla
ulaşacağız" diyerek, bu sistem kuralını bir kez daha hatırlatmış
oldu. "Türkiye'ye Enerji Veren Kadınlar" ödül töreninde Emine
Erdoğan'ın dünyada zulüm gören kadınlara yönelik mesajları, Bakan
Berat Albayrak'ın "kadınlara pozitif ayrımcılığın sözde kalmaması"
uyarısı fevkalâde önemliydi.
Bugün yine kadını tartışıyoruz. Anne olarak, girişimci olarak,
çalışan olarak, yalnızca sosyal hayatın değil ekonominin bütün
alanlarında varlığını ve etkisini masaya yatırıyoruz bu kadın dostu
şehirde...
2002'de parlamentodaki kadın varlığı %4 iken bugün %17
düzeyinde.
Bunda, kadına dair üst politika oluşturmanın rolü büyük... Kadın
istihdamında performansımız da iyi ancak alınacak daha çok mesafe
olduğu kesin.
"Kadın çalışsın" demek kolay. Pozitif ayrımcılık söylemleri de
öyle. Ancak bu fikri hayatla ilişkilendirmek için neler
yapabildiğimiz önem kazanıyor. Bu konuda geçen yıl hayata geçirilen
büyükanneye ödeme projesi örnektir.
Çalışma hayatında kadın-erkek imkân ve ücret eşitliğini sağlamak
için üst düzey liderlik ve yasal düzenlemeler yanı sıra, zihinsel
dönüşüm şart. Bu bir zihniyet problemi ise ve 2023'e giderken el
ele yükseleceksek şirketler, insan kaynakları politikalarını gözden
geçirmeli.
Eğitim? Rakamların dili çok net: Yarının kadını olacak bir kız
çocuğunu ilköğretimde fazladan 1 yıl okulda tutmamız halinde bu kız
çocuğunun gelirinde ortalama %10- 15'lik artış oluyor. Hele ki bu
kız çocuğu orta öğretimi bitirmişse gelirindeki artış %15-25'e
varıyor.
Kadına yönelik saldırıları, fiziksel düzeyden dil bağlamında her
alanda ortadan kaldırmak, en önemli önceliklerimiz arasında...
Dünyada izlenen her 3 diziden biri bize ait ise dizilerdeki dil
dikkati sayesinde sadece Türkiye'de değil tüm coğrafyalarda etkin
politikalar oluşturma gücümüz var.
Özetle, kadın kıymet görmek istiyor, kariyer ile annelik arasında
sıkışmış kadını rahatlatacak yeni politikalara ihtiyaç var ve bu
konu şimdi en üst düzeyde sahiplenilmiş durumda...