Türk Lirası ilk kez saldırı altında değil. Daha önce de döviz
üzerinden benzer spekülatif ataklar yaşadık. Misal 15 Temmuz'da
FETÖ haydutları ülkeyi işgal ederken bizler sadece Meclis'i,
demokrasiyi değil, liramızı da koruduk. Hatırlayın; o dönemde
vatandaş lirayı korumak için 1 haftada 9 milyar $ satmıştık.
Bu defa Lira yine saldırı altında… Özellikle sandığı ekonomi
üzerinden etkilemek için piyasaları tedirgin eden döviz
çılgınlığına karşı durmak şart oldu. Soru şudur; doların euronun
fiyat oynaklığına karşı çıkmak, yalnızca Merkez Bankası'nın veya
kamunun işi midir?
Değildir. Ekonomik savaş söz konusu olduğunda, işadamından
sanayicisine, vatandaşından bürokratına dek herkesin ve her kesimin
üzerine düşeni yapması gerekir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
dün Erzurum'da; "bayrağımıza vatanımıza ne kadar hassas isek,
ekonomiye karşı da aynı özeni gösterme" çağrısı yapıyordu.
Peki, yöntem? Öncelikle dövizin daha da artacağına dair piyasaya
yayılan söylentilere karşı uyanık olmak gerekiyor. Algı
operasyonlarının elsiz dilsiz kurbanı olup, elindeki liranı dövize
yatırırsan, çıkamayacak olan dolar dahi zıplar.
Yetmiyor, Lira'yı düştüğü yerden kaldırmak için döviz ve altınların
Türk Lirası'na dönüştürülmesi gerekiyor. "Yastığının altında
doları, eurosu olan kardeşlerim gidin paranızı yerli paraya
yatırın" diyor Erdoğan; "kur balonunu söndüreceğiz."
Bu oyunu bozmak mümkün… Daha önce de bozduk. 24 Haziran'a dek Türk
ekonomisine ve piyasaya yönelik saldırılara karşı durabilirsek,
döviz geldiği yere iner, Lira değerine yükselir.