Ekonomide işlerin yolunda gittiğinin bir ölçüsü de ülkenin
aldığı doğrudan yabancı sermaye yatırımıdır.
Yıllardır bu ölçüyü kullanıp, Türkiye'nin yabancı
sermaye için uygun adres olduğunu yazdık çizdik.
Ancak Türkiye, yabancı sermaye için cazibe
merkezi olmanın ötesine doğru yol alıyor. İyi ki de
alıyor. Zira yabancı sermaye varış noktası yanı sıra
"Dış Türkler" dediğim kabiliyet geliştirerek kendisi
yabancı sermaye haline gelmeye başladık.
Türkiye ve Katar'ın stratejik ortaklığı Expo
Turkey by Qatar'ın ilk gününde Doha'dayız... Burada
Türkiye, farklı kabiliyetlerini uluslararası alanda
görücüye çıkarıyor. Geliştirdiğimiz kabiliyetlerin
başında, inşaat, dış müteahhitlik, gıda gibi
alanlar var.
Dün, bireysel başarı şeklinde tecelli eden öyküler
şimdi, kurumsal hale geliyor, ortak expo'lar
düzenleyebiliyor, uzun soluklu adımlar atabiliyor
ve stratejik iş birlikteliklerigeliştirebiliyoruz. Benim
anlatmak istediğim bunların dışında; Dış
Türkler konusu...
Medyacity'nin organizasyonunda SABAH ve Daily
Sabah'ın basın sponsorluğundaki fuarda gördüğüm girişimcilerimiz,
Türkiye'ye yatırım çekmenin ötesine, fiilen az da
olsa zihinsel düzlemde
sıçrama yapmış durumdalar. Katar'daki
fonlardan Türkiye'ye yatırım çekmek bir şeydir.
Ancak Katar'da girişimci olmak, ortak projeler yapmak
başka bir şeydir.
Tabanlıoğlu Mimarlığın ortaklarından Melkan Gürsel ile
Türkiye'nin bu yeni kabiliyetlerini konuşuyoruz. Söylediği; mimari
projeler, moda tasarımları, petro-kimya'dan altyapıya dek farklı
alanlarda, Katar gibi ülkelerde olmamız
gereğidir.
Bunu gerekçelendirirken; Türkiye'nin geldiği noktada artık
ne fasoncu ne de taşeronolmak zorunda kalamayacak
kadar geliştiğimizdir.
Eksiğimiz yok mu? Tabii ki var ancak eksiklerimizden ziyade
fazlamız, kabiliyet ve yetkinliklerimize odaklanmak,
buna göre strateji geliştirmek şart.
Bizim aşmak zorunda olduğumuz eşik; zihinsel bariyerlerimiz...
Bu bariyerleri, ABD, İngiltere gibi büyük oyuncuların yıllar önce
başardığı organizasyonlara
gücümüzyetmeyeceği yanılgısıdır. Eğer New York'taki
gökdeleni bir Türk tasarlıyor, Katar'daki binayı bizim
mimar çiziyor, modacısı buralarda trent
oluşturabiliyorsa, yeni zenginlik alanları da oluşuyor
demektir.