Yakın gelecekte "doktor robot, doktor robot; lütfen
ameliyathaneye..." anonslarını duyabileceğimizi yazmıştım 3 ay
önce... Akıllı robotlar çağında beyaz yakalıların tehdit altında
olduğundan; avukat, ekonomist, finansal analist hatta cerrahların
dahi işlerini kaybetme riskinden söz etmiştim.
Dün de PwC'nin hazırladığı "Hangi doktor? Neden yapay zekâ ve
robotbilim yeni sağlık sektörünü şekillendirecek?" İsimli rapor
geçti elime... Öngörüler sarsıcı; Dünya çapında tüketicilerin %55'i
doktorların yerini yapay zekâ ve robotların alması konusunda
istekli...
İsteklilik oranı çok değişiyor: İngiltere'de %39, Nijerya'da ise
%94. Türkiye'de ise tüketicilerin %85'i sağlık hizmetlerinde
robotlara hazır... Erişilebilirlik ve hatasızlık avantaj olarak
görülürken, güven ve insan unsuru temel zorluklar olarak öne
çıkıyor.
Peki, bu mümkün mü? Pekâlâ mümkün... Yarım asır öncesinin akılsız
robotu, genelde kol gücü ve sıradan beceriye dayanan mavi yakanın
işine talipti. Milyonlarca robot, mesai ücreti, sendikal hak talep
etmeden 7/24 çalışabildiklerini ispatladılar. Şimdi akıllı robotlar
çağı ve beyaz yakalıların işine talip olacaklarını gördük.
Misal, internette tıbbi tavsiyeler verilmesine dahi tahammül
edemeyen doktorlar... Peki, ne yapıyorlar? Yüzlerce cihazın
binlerce testini, deneyimleriyle yoğurup teşhis koyuyorlar. İyi de
bunu biyomedikal cihazlardan beslenen akıllı medikal yazılımlar da
yapıyor ki...
Benim dikkatimi çeken, dünya ortalaması %55 iken Türkiye'deki
tüketicinin yapay zekâlı robot doktorları kabule hazır olmadaki
yüksek oran: %85. Burada üzerinde düşünülmesi gereken durum,
doktorların yetkinlikleri ve hasta ile iletişimleridir.