Diyarbakır'da Başbakan Binali Yıldırım'ın açıkladığı
desteklerin, bölge için şimdiye dek açılan en kapsamlı ve işe yarar
paket olduğunu yazmıştım. Gelişmeler, bu tespiti doğruluyor.
Sonuçta bölgede telefonlar çalmaya başladı ve yatırımcılar bu yeni
imkândan istifade etme niyetini açıkladılar.
Bölge ekonomisi için konuştuğum pek çok yatırımcı, getirilen
teşvikleri ve yeni uygulamaları son derece cazip bulduklarını
söylerken tek çekincelerinin "güven ortamı" olduğunu
belirttiler.
Dubai'de Sabah'ın gayrimenkul yatırımcılarına verdiği yemeğe
katılan Körfez sermayedarları da konuyla ilgilendiklerini
anlatıyordu bana. Hatta 1 milyar dolarlık portföye sahip Dubai
merkezli fon yöneticisi "sizin yatırımcınız, gelecek için karamsar,
oysa biz ülkenize bazı girişimcilerinizden daha fazla inanıyoruz"
demişti.
Bu söz dikkatimi çekti. Neden acaba böyledir diye. Anladığım,
ordumuzun savaşta olması, darbeci haydutların temizlenme sürecinde
peş peşe gelen haberler ve günlük gelişmeler, bizim yatırımcının
ufkunu karartmış.
Oysa buna hakkımız yok. Zira bugünün şartlarının aynı kalacağı
saplantısı, bu zihinleri bulandırıyor. Ülkenin yarınına güven, şu
anda savaşan ordumuza inanç ve daha da önemlisi ekonomiye destek
noktasında bulanık bu zihinlere mesajım şu: