Anlamadığım şu: Madem çareyi biliyor ve çözümün nerede
yattığından haberdarız, o halde neden hâlâ "yapmalıyız, etmeliyiz"
gibi ifadeler çıkıyor ağzımızdan? Misal dün ihracat rakamlarının
açıklandığı Giresun'da, Türk fındığına dair yapılan tespitler
gibi...
Dünya fındık üretimi ve ihracatın dörtte üçü, ülkemizden yapılıyor.
Doğru...
Bu cennet vatana bahşedilmiş bir özellik...
Yalnızca Giresun, 2015'te 192 milyon $ ihracat gerçekleştirmiş ve
bu rakam, 2002'den bu yana 3 kat artışı ifade ediyor.
Bu da doğru...
2023 hedefi için katma değeri yüksek ürünlere odaklanmalıyız fikri
de benimsenmiş... Ar-Ge'nin inovasyonun bayraktarlığını bizzat
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) yapıyor. Yenilikçi, tasarım ve
marka değerli ürünler ile kalıcı ve sürdürülebilir ihracat artışını
zaten fındık sektörünün temsilcileri söylüyor.
Benim bu "malumu ilam" söylemlerine itirazım var: Madem neyi nasıl
yapacağımızı öğrendik, neden hâlâ lafla peynir gemisi yürütme
gayretindeyiz? Bir önceki sene fındıktan ülkemize toplamda 2.5
milyar $ girdi diye sevindik ama yalnızca bizden aldığı fındıkla 13
milyar euro ciro yapan bir firma var.
Sözüm odur ki fındığı bizde borsası başkasındaki yapıyı dönüştürmek
bu kadar mı zor? Hâlâ "yapmalıyız, etmeliyiz" ifadeleriyle "sorunu
kendi sorumluluk alanı dışına öteleyen" fındık aktörleriyle nasıl
olacak?