İçeride başarılı olamayınca dışarıdan deneyeceğini zaten
biliyorduk. Gelişmeler, FETÖ sözcülerinin işbaşı yaptığını
gösteriyor. Batı'daki yayın organları üzerinden Türkiye'de gerçekte
neler olup bitiğini çarpıtıyor, bizler meydanlarda "demokrasi
nöbeti" tutarken onlar yabancı medyada "demokrasi elden gidiyor"
algısını yönetiyor.
Asker elbisesi giymiş teröristlerin orduyu işgali ve kendi halkına
ölüm kusmasıyla başlayan darbe teşebbüsü bastırılınca, FETÖ
yandaşlarının içeride kökünü kazıma süreci hız kazandı. Derin
ahtapotun içeride koparılan kolları gücünü azalttı ancak dış
kolları derhal devreye girdi.
FETÖ'nün dışarıdaki uzantılarının 2 koldan saldırıya geçeceği
öngörülmüştü. Bunlardan birincisi ekonomide gidişatın kriz olduğu
algısını yerleştirmek, ikincisi de Türkiye'de insan hakları
ihlalleri olduğuna dair olabildiğince propaganda yapmak...
Ekonomiye dair girişimleri başarılı olamadı. Çökertilmek istenen
Borsa, kendi normallerine hızlıca kavuştu. Merkez Bankası, piyasa
darbesini önleyecek tedbirleri geciktirmedi, hane halkı 9 milyar
$'ını satarak bir yandan doların ateşini düşürdü diğer yanda milli
parasına sahip çıktı.
Bu gelişmenin ardından FETÖ'nün başta ABD ve AB'deki uzantıları,
Türkiye'den kaçırdıkları kaynakları da kullanarak ülke aleyhinde
kampanya başlattılar. Kanal kanal dolaşıp bizdeki demokrasi
zaferini, tersinden anlatmanın yollarını geliştirdiler.
Söyledikleri, insan hakları ihlali ve demokrasimizin tehdit altında
olduğuna dair düzmece raporlar, demeçler ve sahte araştırmalar...
Görünen o ki Türkiye'nin dışarıdaki algısını zedeleyerek ülkemizi
dünyada yalnızlaştırma projeleri giderek hızlanıyor.