Küba'da sokaklar, en genci 1959 model Amerikan arabalarıyla
dolu. O yıldan bu yana araç alınmamış. Şimdilerde bu durum
değişiyor ve sosyalizmin kurduğu ekonomi sahnesi yerini, yavaş
yavaş küresel değerlere terk ediyor.
Küba'nın ekonomisinde her şey devlet güdümünde… Vatandaşına eğitim
ve sağlık imkânı sağlamış. Temel ihtiyaç maddelerini temin gayreti
göstermiş. Herkes devlete çalışıyor ve herkes devletten geçiniyor.
Ama bu arkaik ekonomi makinesinin bir sorunu var; kaynak bitmiş,
yakıt tükenmiş…
20 yıl öncesine dek Rusya ve benzeri ideolojik pakt ülkelerinden
gelen petrol, makine, teçhizat yardımları da suyunu çekince halk
büyük ıstırap içine düşmüş. Fidel Castro'nun yapabildiği,
televizyon ve radyodan saatlerce ideoloji propagandası ve ABD
nefretini diri tutmak olmuş.
Kübalılar, Amerikan arabası kullanıyor, Amerika'nın 59'dan önce
yaptığı binalar ve altyapı ile ayakta ve Obama'nın girişimiyle
başlayan yeni süreçte ülke, "nefret ettiğine" dönüşüyor. Ekonomide
her şeyin devlet eliyle temin edildiği model, milli gelir pastasını
büyütmediğinden elde avuçta ne varsa bitince, toplumun talepleri
farklılaşmış.