Geçen hafta işin rengi belli olmaya başlamıştı aslında...
Piyasanın aktörleri sandıkların kurulmasından haftalar
önce seçim sonucunu "banko AK Parti"
diye fiyatlamaya hattasatın almaya başladı
demiştik.
Mart sanayi üretim artışı, %4.7 gibi yüksek
ve sürpriz sonuç vermiş ve büyümeye dair öncü gösterge
sayılan bu veri, yılsonu tahminlerinin revize edileceğini
göstermişti.
İhracat üzerindeki kur baskısı hâlâ sürse de
AB'nin 1.1 trilyon euro parasal genişlemesinin olumlu
etkilerini henüz görmedik. Seçimden sonra Avrupa'da durgunluğun
aşılmasıyla birlikte, içeride üretime dair olumlu
katkısı da bekleniyor. Fon akışının Türkiye'ye doğru
hızlanacak olması, sonbaharda Borsa'nın 100 bini
geçebileceğitahminini yaptırtıyor.
Bunlar makroekonomik veriler aslında... Daha da ilginç
olan, yığınca algı operasyonuna rağmen ekonomide kriz çıkmadığı
gibi, seçmenin ekonomist gibi davranarak kur üzerindeki
oyunlarda, kendine fayda sağladığıdır. Hal böyle olunca
doları çıldırtıp ekonomiyi frenlemek bir yana, piyasada beklenen
canlılık erkene alınmış oldu.
AVM ciroları artıyor, perakende satış rekorları
geliyor, otomotiv satışı patladı, beyaz
eşyada beklenenin ötesinde canlanma
var. Esnafın işleri açıldı, turizm, tarım
ve inşaattaistihdama dair müjdeli haber var.