Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl Birleşmiş Milletler Genel
Kurulu'nda, "dünya beşten büyüktür" demişti. Kastettiği; BM
Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi
üyesi, ABD, Rusya,İngiltere, Çin ve Fransa'nın,
dünyanın geri kalanında olan bitene kulak tıkamasıydı. Erdoğan ;
"daha fazla mazlum insan hayatını kaybetmeden, BM sorunlara
ağırlığını koysun" önerisiyle neyi kastettiğini dün Belek'te
daha net anladık.
19 ülke, AB ve uluslararası kurumların bir araya geldiği G20
Antalya Zirvesi'nde, 5 milyar insanın başkan ve
yöneticisi, Türkiye'nin küreye sunduğu tezlerini bir kez
daha dinledi. Bu defa can kulağıyla... Zira mülteci sorunu,
ilan edilmemiş onlarca savaş, terör vahşeti,Ankara
katliamı ardından Paris faciası, BM'den farklı bu
platformu hayati hale getirmişti.
İkinci Dünya Savaşı'ndan önce ilkine, numara vermiyor; "Büyük
Savaş" diyorduk. O dönemde küresel sorunları çözmede yetersiz
kalan Cemiyeti Akvam (Kavimler Cemiyeti) işe yaramaz hale
gelince, BM ihdas edilmiş, İkinci Dünya
Savaşı muzafferleri buuluslararası örgüt içinde ağırlık
kazanmıştı.
G-20 başlangıçta maliye bakanları, merkez
bankası başkanları ile yola çıksa da 20 ülkenin oluşturduğu
grup, BM'den daha etkin, sorun çözücü, politika
geliştirici ve daha iyi bir dünya için çalışan platform haline
geldi.