Bir soruyla başlayalım: Tahsili çeyrek asır süren doktoralıya
sekreteri kadar maaş ödemek bilimi yeşertir mi? Cevap: Yeşertmez.
Doktoralı düzeyinde yetkinliği üretime katmayınca katma değerli
üretim de yükselmez.
Devlet doktoralı çalışanın maaşının neredeyse tamamını kendisi
ödeyecek. Peki, ama neden? Amaç yüksek eğitimli istihdamını
geliştirmek... İşverenleri doktoralı çalışanı işe alsın diye teşvik
etmek...
Çünkü sanayinin katma değere ihtiyacı var. Çünkü yenilikçilik ve
girişimcilik alanlarında kapasite artırılmasına ihtiyacımız var.
Çünkü rakiplerimiz kilosu 4 $'dan ihracat yaparken bizim hâlâ
kiloda 1.5 $'a takılıp kalmışlığımız var.
Doktora eğitimin uç noktasıdır. Bu düzeye gelmiş biri "uzmanlaşmış"
ve tezi her ne ise onu en derin kavrayanı diye kabul edilir.
Herkesin her şeyi "vasat" bildiği ortamda ne denli hayati
özelliktir bu...
Sadece işyerlerinin mi doktoralıya ihtiyacı var? Bana göre
nicelikleri 200'e yaklaşan üniversitelerimizin de en az işyerleri
kadar "nitelik" ihtiyacı söz konusu ve doktoralı çalışana desteğin,
bu alanda da verilmesi gerekir.
Uzun yıllardır önerir dururum, üniversitelerde nitelik sıçraması
için YÖK'ü kaldırmanın yanı sıra öğretim üyelerinin niteliğini
artıralım diye. Misal doktorasını yapmış gelmişimize, sekreteri
kadar maaş ödemekle bu işler olmaz.
Neden ar-ge'ye yılda harcadığımız 6.5 milyar lirayı, bu alanda
kullanmıyoruz? Nitelikli yeni mezun, güncel bilimle kafası dolu
insanımızın maaşını Maliye Bakanlığı ve katsayı cenderesinden
kurtarmıyoruz?