Dünya ölçeğinde projeler oluşturacak bir yapıya dönüşmek
lâzım... Bu sözler, BaşbakanAhmet Davutoğlu'na ait ve doymuş
burjuvaziye odaklanmak yerine yeni zenginlik alanlarına
yönelmenin avantajını anlatıyor.
Bulunduğu düzeyden memnun olmayanların yaptığı da budur
zaten; öyküyü değiştirmek... Dünyaya söyleyecek yeni
şeyler bulmak, halkının buna inanmasını temin
edecek coşkuyu var etmek... Şu anda her ikisi
de bizden uzakta görünebilir. Ancak bir kezkafaya
konulduğunda, yapılamayacak şey yoktur.
Büyümeyi hızlandırırken istihdamı genişletmek ve
bütün bunları yaparken enflasyon ilecari açığı aşağı
çekmek, zor zanaat gibi görünebilir. Ancak küresel
dertleri hesaba kattığınızda, bunları sorundan dahi
sayamazsınız.
Giderek kutuplaşan dünyada Çin'in ilk kez tökezliyor
olması, AB'nin 1.3 trilyon Eurolukparasal genişlemeye
rağmen durgunluktan çıkamayışı ve etrafımızı saran ateş
çemberiiçinde terörün kararttığı ufuklar...
Yetmiyor, YÖK'ünden finansal sisteme dek köklü
reformlar gerektiren iç yapımızınicelikten
niteliğe dönüştürecek zihin haritamızdaki zorunlu
değişiklikler... Hepsi, iki temel dinamik üzerinde ilerleyebiliyor
ancak güçlü inanç ve hızlı karar alabilme yetisi...
Bu da bizi seçimlerde güçlü bir hükümetin zorunluluğuna
götürüyor.