Gezegende 7,5 milyar insan yaşıyor. İlginçtir, dünyadaki sim
kart ve tablet sayısı, dünya nüfusunu aştı. Öyle ki her saniye 2
çocuk doğarken 10 sim kart aktif hale geliyor. Bunun anlamı bütün
insanlık kapsama alanında artık.
Herkesin, her yerden, her yere, her şeyle, her zaman bağlanabildiği
bu dünyada oluşan riskleri ve doğan fırsatları bilmez isek,
başımıza neler gelir? Söyleyeyim, bilgi kirliliği mağduru ve
başkalarının bilgisinin kurbanı oluruz.
Kapsama alanında olmak, aynı zamanda kapsandığınızı da gösterir.
Yalnızca para işlemlerinde değil, sosyal medya paylaşımları ve
konum cihazları sayesinde ardınızda bıraktığınız iz, zaten sizin
mahremiyetinizi "kendi elinizle ifşa" niteliğinde…
Bunun dışında bir başka olgu var ki, size ait bilgilerin
ticarileşmesi ve mahremiyetinizin pazarlanmasıdır. Bir yerde
"bedava internet" görürseniz veya free wifi işareti gözünüze
çarparsa, biliniz ki bunun bir bedeli vardır ve ödemeyi
"mahremiyetinizle" yapacağınızdır.
Unutulmasın ki sanal âlemde eğer ürün bedavaysa, asıl ürün
sizsiniz. İlik nakli için kan toplayan Oktar Babuna'nın eylemini
"masum" bulanları hatırlıyorum. Yüzbinlerce kan bilgisinin kimlere
servis edildiğini dahi öğrenemedik.
Mahremiyetin ticarete konu mallar arasına girmesi, kişisel
bilgilerimizin ona buna peşkeş çekiliyor olması, Anayasal
haklarımızın ihlâline varan yığınca riski beraberinde taşıyor.
Önerim, özellikle gençliğin kendini ifade ettiği sosyal medyada ve
bütün sanal ortamlarda, kapsandığını, yapay zeka aracılığıyla
kendisini annesinden daha iyi tanıyan kurumların boy hedefi
olduğunu akılda tutmasıdır.
Bilgi güçtür. Onu elinde tutana avantaj sağlar ve eğer bilginin
efendisi değilsek, kölesi olmuşuz demektir. Bilmenizi istedim.