Uçmak isteyene gökyüzü limit... Uçamayana da yeryüzü zindan...
Hükümetin gündemindeki reformların akıbetini, bunlara vereceğimiz
toplumsal destek belirleyecek. En büyük destek, artık değer
üretmeyen süreçleri ayıklamaktır.
Türkiye, yüksek gelir grubu ülkeler arasında yer alabilir mi? Tabii
ki evet... Yeter ki bu tercihin gerekleri yapılsın... Bize gereken,
sosyal hayattan ekonomiye dek her alanda zihin yapısını bu irtifaya
ayarlamak aslında.
İnsan, kanatları kadar hafif, prangaları kadar ağırdır der şair.
Yüksek irtifaya çıkacak isen, jet motorların gücü gereklidir ama
safralarını atmadan bunu başaramazsın. Safralar, artık değer
üretmeyen her şeydir. Bünyede ağırlık, işletmede hantallık, yüksek
irtifa uçaklarında sorun oluşturur.
Ezberimiz, hantallık kelimesi ile kamuyu birlikte düşünmeye
yöneliktir ama bu doğru değildir. Nice kamu kurumu biliyorum ki
gösterdiği performans, özel sektörün gözde şirketlerinden iyi
durumdadır. Tersi de doğrudur. Öylesi hantallaşmış firma var ki ben
onlara "özel sektör KİT'leri" diyorum. Burada sorun, değer
üretmeyen süreçleri fark edebilmek ve bunları ayıklamaktan geçiyor.
Safralar dediğim, siyasetten ekonomiye her alanda artık değer
üretmeyen kurumlardan, kavramların envanteridir. Parlamenter
sistemin gömülü fren ve takozlarını teşhis etmek, bunların başında
gelir.