Diplomadan ziyade beceri odaklı kariyerin genel adıdır ara
eleman. Türkiye'nin sıkıntısını çektiği, sanayinin mumla aradığı ve
bir türlü yeterince yetiştiremediğimiz nitelikli işgücünün
dilimizdeki karşılığıdır.
Şu sıralar mikro devrim ihtiyacının şiddetle hissedildiği sanayide
gördük ki işler çırak veya stajyer ile yürümüyor.
Aslında işler yalnızca mühendisle de yürümüyor. Eğitim sistemini
değer zincirinin ihtiyacına göre kurgulamadığımızdan, iki uçta
yığılmalar olmuş.
Ya "ne iş olsa yaparım" niteliksizliğindeki işgücü veya kapı gibi
diploma sahibi mühendis... Peki değer zinciri bundan ibaret mi?
Ortada muazzam boşluk var ve bunu biz teoride endüstri meslek
liseleri, sanat okullarıyla doldurmaya çalıştık.
Ancak üniversite sınavı odaklı eğitim sisteminde meslek okullarının
"eksik kabiliyet" adresi gibi algılanmasına yol açınca, ara eleman
dediğimiz büyük açlığımız açığa çıkıverdi.
Meslek lisesi memleket meselesi feryadımız bundandır. Yana yakıla
mühendis ile çırak arasındaki beceriler için kurslar açmamız bu
yüzdendir. Geçenlerde bir dostum anlattı; bahçesi için bahçıvan
bulamayınca ziraat mühendisi aramış. Başvuran diplomalılar bitkiyi,
ziraatı bilmiyormuş.
Türkiye bir yandan mevcut meslek liselerini, sanayinin ihtiyacına
göre yeniden şekillendirme zorunda iken diğer yanda meslek
liselerinin sayısını da artırmak zorundadır.
Üniversiteye yığılıp diplomalı işsiz mühendis yetiştirmek yerine
meslek liselerine yönlendirip beceri sahibi ara elemanlar
yetiştirmeye ihtiyacımız var.
Ya devlet başa ya kuzgun leşe düsturu ile kariyer planlaması
yapamazsınız. Hayat, her ikisinin ortasında ağırlığını hissettirir
fakat bizde ara elemanı ara ki bulasın.