Sömürge halkları, sömürgecilere karşı savaşarak bağımsızlıklarını kazandı. “Eşit ve özgür insan” kavramını tarihin gündemine sokan mücadeleler, bunlardır. Hepsinin ortak yanı, tarihin çarkını toplumsal ilerleme yönünde döndüren devrimler olmalarıdır. Kazanılmalarıyla toplumsal ilerlemeye önemli katkılarda bulunmuş olan bu “insan hakları”, bireysel değil, kolektif haklardır. Onun için bunlara “insanlık hakları” adını vermek, tarihsel gelişmeye daha uygun düşer.
GÜNÜMÜZÜN EN ÖNEMLİ İNSANLIK HAKKI
Günümüzde toplumsal ilerlemenin temel gücü, Ezilen-Gelişen
Dünya’nın milletleridir. Bu ülkelerin milli devletleri,
emperyalizme karşı mücadelenin dayanaklarını oluşturur. O zaman
bugün toplumsal ilerleme mücadelesinin gereksinimlerine karşılık
gelen en önemli kolektif insanlık hakkı, “bağımsızlık ve milli
egemenlik”tir. Milli egemenlik ne kadar tam olursa, emperyalizme
karşı mücadelede milletin topyekûn gücünü seferber etmek o kadar
imkân dahiline girer. Öte yandan milli egemenliğin ayaklar altına
alındığı bir ortamda, bütün “haklar” emperyalizmin eline
geçer. Kurtuluş Savaşımızın milletin egemenliği kendi
ellerine almasını sağlayan Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşuyla
başlaması ve savaşın Meclis önderliğinde yürütülmesi, tam da bu
nedenledir. Atatürk’ün bundan bir yüzyıl önce Samsun’a çıkarak
milletin bağrına dönmesi, milleti kurtuluş yolunda örgütleyerek
seferber etm...