Güç görecedir. “Emperyalizmin zincirinin zayıfladığı noktalardan
kırılarak aşılması”, hem emperyalist denetimin zayıflamasını, hem
de zinciri kıracak milli kuvvetlerin yeterince güçlü olmasını
içinde barındırır. 20. yüzyılda iki dünya savaşı, emperyalist
sistemin zayıflamasına yol açtı. Zincirin kırılması, o zinciri
kıracak toplumsal, siyasal ve askeri güce sahip coğrafyalarda
gerçekleşti. GEÇEN YÜZ YILIN PAYLAŞIM
SAVAŞLARI
Geçen yüzyılın iki dünya savaşı da, emperyalistler arası yeniden
paylaşım savaşıydı. 2. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’nın
saldırısına uğrayan Sovyetler Birliği’nin de - üstelik savaşın
sonucunun belirlenmesinde en önemli rollerden birini oynayan bir
güç olarak - yer alması, kuşkusuz yeni bir olguydu. Ama savaşın
kaynağında yatan, yine Nazi Almanyası’nın yeniden paylaşım
talebiydi. Sovyetler Birliği’ne saldırısı, bu ülkeyi de yeniden
paylaşımın konusu haline getirme hedefinden
kaynaklanmaktaydı.
Yirminci yüzyılda başlayan “Emperyalizm, Milli Demokratik Devrimler
ve Sosyalizme Açılım Çağı” günümüzde de hükmünü sürdürmektedir. Ama
21. yüzyıl, bu çağın artık geçen yüzyılın kimi kalıplarını geçersiz
hale getiren yeni bir evresine tanıklık etmektedir. Bu evreyi daha
öncesinden farklı kılan iki önemli özellik vardır.
EMPERYALİST SİSTEM İÇİNDEKİ SAFLAŞMALARA YÖN VEREN
ETKEN
Birincisi, emperyalist sistem içindeki bölünme ve yeniden
saflaşmalara yön veren temel etken artık emperyalist ülkeler
arasındaki rekabet olmaktan çıkmıştır. Ezilen Dünya, emperyalist
denetimin dışına çıkıp, bağımsızlığını korumaya odaklanmanın
ç...