Lüks, şatafat almış başını gidiyor. Devlet malının korunması,
tasarrufa özen göstermesi konusunda daha duyarlı olması beklenenler
tersini yapıyor, uçaklar, saraylar, helikopterler, sayısız lüks
otomobiller örneğini görenler, benzer uygulamaları “kendi
çaplarında” yapıyor, bürokrasi alabildiğine savurganlık örnekleri
sergiliyor…
12 Eylül 1980 darbe döneminin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Tahsin Şahinkaya vefat edene kadar hep “Dünyanın en zengin
generali” diye biliniyordu. Çünkü, böyle bir haberin TIME
dergisinde kapak yapıldığı belirtiliyordu. Ancak hiçbir zaman
TIME'da bu komutanla ilgili böyle bir haber yayımlanmamıştı. İşte
“algı” dedikleri bu olsa gerek…
OTURACAK EVLERİ BİLE YOK
Şahinkaya, Fenerbahçe Orduevi'nde “korumalı lojmanda” kalıyordu.
Vefatından sonra eşi Sema Hanım'a, Genelkurmay Başkanlığı
tarafından “lojmanı boşaltın” tebligatı gönderildi. “Dünyanın en
zengin generalini”nin eşinin oturacağı evin de mutlaka çok iyi
yerlerde olduğunu düşünürsünüz. Ortaya çıktı ki, Şahinkaya'nın
sadece bir dairesi bulunuyormuş. Oğlu iş kurarken evi ipotek
gösterip kredi almış. Bunların hepsi de belgeli. Yargılandığı
dönemdeki avukat ücreti, banka borçları derken o ev de satılmış.
Şahinkaya'nın kızı da kiralık bir evde oturuyor..
Yıllarca “dünyanın en zengin generali” olduğu belirtilen Tahsin
Şahinkaya'nın, eşine, çocuklarına bıraktığı bir evi bile kalmamış.
Böyle dar gününde, zor gününde eski bir komutanın eşini lojmandan
çıkarmak inciticiydi ama Kamu Konutları Kanunu ve Kamu Konutları
Yönetmeliği'ne göre işlemlerin yürütülmesi gerekiyor. Kanun ve
yönetmelikte “Konutlarda oturmakta iken ölenlerin aileleri, ölüm
tarihinden itibaren iki ay içerisinde konutu boşaltırlar” ifadesi
yer alıyor.