Kardeşlerim, yüce Rabbimiz bizleri geçmişten ibret alarak
geleceğimizi inşa etmeye çağırmaktadır. Zira tarihte yaşanan sadece
bir hatıradan ibaret değildir. Tarih, bizim geçmişimiz olduğu kadar
günümüz ve istikbalimizdir. Tarih geleceğimize ışık tutan
değerlerimizdir. Tarihte nesilden nesile aktarılması ve
unutturulmaması gereken büyük olaylar, büyük zaferler vardır.
Milletimizin tarihindeki bu büyük zaferlerden biri de
Çanakkale'dir.”
Geçen cuma günü camilerde okunan hutbe böyle başlıyordu.
Milletimizin tarihindeki büyük zafer anlatılırken, Atatürk “yok”
sayıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı, Çanakkale Zaferi'yle ilgili
hutbelerde mutlaka Atatürk'ün adını anarken, son 5 yıldır hiçbir
hutbede Atatürk'ün adı geçmiyor.
DİYANET'İ DE ATATÜRK KURMUŞTU
Atatürk, “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazanlar, yapana sadık kalmazsa değişmeyen gerçek insanlığı şaşırtacak bir nitelik alır” diyor. Bugün yaşananlara bakıldığında Çanakkale Zaferimize sadık kalınmadığı ortaya çıkıyor. Son yıllarda, Atatürk'ü, İsmet İnönü'yü, yakın silah arkadaşlarını yok sayan, onlar için saygısız ifadelerde bulunanlar arttı. Bunların arasında devletin bazı kuruluşlarının bulunması ise belki de en acı olanıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nı Atatürk kurdu. İlk ilahiyat
fakültelerini, imam hatip liselerini Atatürk açtı. Dinimizin,
diyanetimizin öğretilmesi için bu kadar büyük çaba gösteren
Atatürk'ü Diyanet “yok” sayıyor.
Çanakkale Zaferi'yle ilgili Genelkurmay Başkanlığı'nın afişlerinde
Atatürk'ü yok sayması, anmaması şaşırılacak bir durumdu.
Anlaşılıyor ki Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanılması Genelkurmay
Başkanlığı'nı da hayli değiştirmiş. Neyse ki Genelkurmay'ın
sayfasında, Çanakkale ile ilgili Atatürk'ün unutulmadığı videolar
ve fotoğraflar var. Belki de “Onu niçin çıkarmadınız?” diye
söylenen siyasiler olabilir.
SAVAŞI KAZANDIRAN YÜKSEK RUH