Kimisi üç günlük, kimisi terhisine üç gün kalmış. Komutanlarının
emri üzerine 15 Temmuz akşamı sokağa çıktılar. 411 er ve erbaş 11
aydır cezaevinde… CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tutuklu
askerlerden birisinin mektubunu okuyunca, dinleyenler ağladı.
Gerçekten de durumları ağlanacak kadar acı. Neredeyse darbeyi bu
erler yapmış gibi aylardır tutuklular.
Kimisi cezaevinden mektup yazıyor, kimisinin nişanlısı, kimisinin
babası, kardeşi “Bu erlerin suçu ne?” diye soruyor. Askerin
gönderdiği mektupların üzerine “Er mektubu görülmüştür” damgası
vurulurdu. Cezaevinden gelen mektuplarında ise “Mektup Okuma
Komisyonu – Görülmüştür” damgası var. Onlardan birkaçını
hatırlatalım:
“SÖZLÜM BENİ BIRAKTI”
– “Ben Ankara Mamak'ta askerliğini yaparken ‘darbeci' diye
Sincan Cezaevi'nde tutulan Ağrı-Patnoslu Er Murat Çakan'ım. Hepimiz
biliyoruz ki er askeriyede emir kuludur ve komutanların dediğinin
haricinde hiçbir şey yapamaz. Ben darbeden ne anlarım? Komutanlarım
ne derse onu yaptım. Askerliğimi tamamlayıp hayatıma dönmek
istiyorum. Sözlüm vardı, hapse düştüm diye korktu beni bıraktı.
İnşaat işçisi babam beni görebilmek için aylardır görüşlere
Ağrı'dan gelip gidiyor. Bütün ailem perişan oldu. Ne avukat tutacak
ne de bu davayla baş edecek gücüm yok.”
– “Sivil hayatında çiftçilik yapan, zar-zor geçinen, vatan hizmeti
için Mamak'ta askerliğini yapan Er Ahmet Gök'üm. Vatan borcunu
ödemek için geldiğim yerde şimdi darbeci diye cezaevindeyim.
Cezaevinden çıkıp eksik kalan vatan hizmetimi tamamlayıp aileme,
memleketime bir an önce kavuşmak istiyorum.”
“ELİMİN KINASI SİLİNMEDİ”
– “Ben Kırıkkale'nin Kızıldere Köyü'nden Er İsa Karakaya'yım.
Her Türk genci gibi milletimizi, şanlı bayrağımızı korumaya geldim.
Annem, beni askere elime kına yakarak gönderdi. Elimdeki kına bile
hâlâ silinmedi. Sivil hayatta tamircilik yaparak geçimimi
sağlıyordum. Babamı kaybettim, annem şeker hastası. Cezaevinden
çıkıp tekrar vatani görevimi yapmak istiyorum. Sesimizi duysunlar,
bizleri anlasınlar.”
– “Akhisarlı Er Reşat Ağarca'yım. Eşimi ve 3 yaşındaki evladımı
bırakarak vatan hizmeti için geldim. Ne darbesi yapıldığından bile
haberim yok. Bize tatbikat yapıldığı söylendi. O gece kimseye bir
zararım olmadı, polise teslim oldum. Ailece çok zor
durumdayız.”
– “Ben Kayserili Er Mustafa Savkat'ım. ‘Darbe oluyor' deseler,
inanın ‘darbenin' ne olduğunu bile bilmiyorum. FETÖ'nün ne olduğunu
da cezaevinde öğrendim. Güneydoğu için gönüllü gitmek için
başvuran, vatanım için canını vermeye hazır bir Türk genciyim.
Beni, kurban kesip vatan hizmetine gönderdiler. Artık
dayanamıyorum.”
AİLELERDEN GELEN MEKTUPLAR