15 Temmuz darbe girişiminden sonra çıkarılan kanun hükmünde
kararnameye dayanılarak Ankara ve İstanbul Gülhane Askeri Tıp
Akademileri (GATA), askeri hastaneler, Genelkurmay Başkanlığı'nın
görüşü bile alınmadan Sağlık Bakanlığı'na devredildi. Aynı süreçte
harp okulları, askeri liseler de kapatıldı. Bunların sakıncaları ve
beraberinde getireceği sorunlar ne kadar anlatılsa da dönüş
olmadı.
Bedensel ve ruhsal sağlığı tam olmayan hiçbir ordu savaşamaz.
Gülhane Askeri Tıp Akademileri tabip subayı, eczacısı, diş hekimi,
sağlık astsubayı, ordu hemşiresi ve tüm çalışanlarıyla Silahlı
Kuvvetlerimizin vazgeçilmez parçasıydı. Onlarla birlikte yaşayan,
aynı dili konuşan askerdi. Şimdi bunlar geride kaldı.
RAPORLARDA DA SİYASİ AĞIRLIK
Siyasetin girmemesi gereken yerlerin başında kışlalar ilk sırada
yer alır. Ancak son dönemde yaşanan bazı olaylar, siyasetin ve onun
gücünün askerleri de önemli ölçüde etkilediği anlaşılıyor. Bu
konuda, yaşanan rahatsızlıklar resmi belgelere de yansıyor.
Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması nedeniyle kamu görevlileri her an
bir iftirayla karşılaşabilirim korkusu yaşıyor, bir yerde siyasetin
dediğinin dışına çıkamıyor.
Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesinden sonra bu
hastaneler üzerinde de siyasilerin etkili olduğunu verilen sağlık
raporlarından, askerlerin sınıf değişikliğinden, aslan gibi
gençlerle ilgili “komando olamaz” raporlarından anlıyoruz. GATA ve
askeri hastanelerin yaptığı görevler şimdi siviller tarafından
yerine getirilmeye çalışılıyor. Ancak bu yapılırken var olan
yönetmelik, yönergelere bile uyulmadığı ortaya çıkıyor.
TERÖRİSTLE MÜCADELEYİ ETKİLİYOR