Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Milli
Güvenlik Kurulu toplantısı yapıldı. “Suriye ile mutabakata
varılmadan Suriye topraklarına askerimizin girmesi çılgınlıktır”
sözleri de askerler tarafından sıkça dile getirildi. Çünkü, bir
adım attıktan sonra bunun geri dönüşü de son derece zor.
Suriye Hükümeti’nin kontrolünden çıkan ve teröristler tarafından
işgal edilen yerlere askerimiz girmeden havadan yere ya da karadan
karaya füzeyle, uzun namlulu silahlarla o bölgeleri atış altına
almak mümkün. Bundan sonrasını komutanlar şöyle anlattı:
EMRİ VERENLER YARGILANIR
Uluslararası savaş hukuku kapsamında, yapılan işlem suç
oluşturur. Çünkü, siz Birleşmiş Milletler’den (BM) onay almadan
başka bir ülkenin topraklarına hedef gözetmeksizin atışta
bulunuyorsunuz. O bölgede ölecek ya da yaralanacaklar resmi silahlı
kuvvetler olmadığı için öldürülen her kişi sivil vatandaş olarak
kabul edilir ve bunun hesabı ileride Türkiye Cumhuriyeti
Devleti’nden isterse Lahey Adalet Divanı nezdinde sorulur. Bu BM’ye
verilmiş onursuz bir koz olur.
Bunun örneği var. Bosna’daki katliamlarda sivil vatandaşların
öldürülmesiyle ilgili olarak Sırp general yargılanıyor. Asker,
hükümetten yazılı bir emir almadıkça, hükümet böyle bir sorumluluğu
kabul etmeyebilir. Böyle bir emir almadan yapılacak harekat atış
emrini veren Türk Silahlı Kuvvetleri’nin generallerinin savaş
hukuku kapsamında yargılanmasına yol açar.