Genelkurmay Başkanlığı tarafından her gün yapılan basın
açıklaması “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, DEAŞ başta olmak
üzere terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf ederek hudut
güvenliğimizi artırmak ve Koalisyon Güçlerine destek vermek
maksadıyla; 24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılan “FIRAT Kalkanı
Harekâtı” ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve BM
Sözleşmesinin 51'inci maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkı ile
Birleşmiş Milletlerin DEAŞ'la mücadeleye yönelik almış olduğu
kararlar çerçevesinde sürdürülmektedir” diye başlıyor.
Bu açıklamanın ardından o gün saat 07.00'ye kadar meydana gelen
gelişmeler belirtiliyor, Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki
topçu ve diğer ateş destek vasıtalarıyla kaç hedefin vurulduğu,
Hava Kuvvetlerimize ait uçaklar tarafından kaç DEAŞ hedefine
yönelik hava harekatı gerçekleştirildiği, bunun sonucunda kaç
teröristin öldürüldüğü bilgisi de yer alıyor.
DÜNYAYA BİZ DUYURDUK
Türk Silahlı Kuvvetlerimizin El Bab'a girdiğini çarşamba sabahı
erken saatte duyurdum ve dünya, askerimizin El Bab'a girdiğini
sozcu.com.tr'den öğrendi. Haberimizin ardından El Bab'a girdiğimiz
yetkililer tarafından da resmen açıklandı. Ancak girmekle olmuyor.
Çatışmaların ne kadar süreceği, ne kadar kalınacağı da belli
değil.
Hatırlayınız Diyarbakır'ın Sur, Şırnak'ın Cizre, Mardin'in Nusaybin
ilçelerini teröristlerden arındırmak, onların yerleştirdiği el
yapımı patlayıcıları temizlemek aylar almıştı. Örgüt için El Bab
öyle hemen bırakılıp gidilecek yer değil. Aylardır, Türk askerine
nasıl daha fazla kayıp verdirmek için hazırlık yapıyorlardı.
CENNETE GİDECEKLERİNE İNANIYORLAR
ABD ve koalisyon güçleri, Türk askerinin Suriye sınırının 20
kilometre derinliğine inemeyeceği, aksi halde Suriye ve Rusya
uçaklarıyla karşı karşıya gelebileceğimiz uyarısında bulundu.
Dahası, denilen derinliği geçmemiz durumunda, kendilerinden bir
destek gelmeyeceğini de bildirdiler.
Türkiye, ABD ve koalisyon güçlerinin bu uyarısını dikkate almadı,
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçleriyle birlikte El Bab'a yürüdü.
Yabancı bir ülke toprağında, her tarafın tuzaklarla dolu olduğu
yörede şehit ve gazi vermemek mümkün değil. Suriye harekatında 61
şehidimiz oldu. Özel Kuvvetler'in, komandoların şehit vermemesi
için gereken titizlik gösteriliyor. Ama canlı bomba, patlayıcı
yüklü araçlarla eylemlerin önüne geçilemiyor. Bu eylemi
gerçekleştirmeleri halinde onların cennete gidecekleri, hurilerle
birlikte olacakları söyleniyor.