Batı dünyasında “politik doğruculuk” akımıyla başlayan ve “woke” kültürüyle devam eden garip bir hikâye var. Bu hikâyenin kahramanları ilk başlarda azınlıklar ve dezavantajlı gruplar için çalışan özgürlük fedaisi rolündelerdi. Şimdiyse ellerinde kelepçe, bellerinde copla zorbalık yapıyorlar.
Hikâye aslında şu: Bir grup insan, "Aman kimseyi incitmeyelim, hassasiyetleri gözetelim" diyerek kelimeleri terbiye etmeye çalıştılar. Zenciler "siyahi" oldu, sakatlar önce engelli, sonra "özel gereksinimli" bireye dönüştü.
İlk bölümler gayet iyiydi yani. Ötekileştirilenlerin yanında dur, ezilene sahip çık falan... Ama o masum günler çoktan geride kaldı. Kelimeler yumuşadıkça tavır sertleşti. Hele linç mangalarıyla el ele verince, bu sosyal adalet hareketi tadından yenmeyen bir zıkkım hâline geldi. Ve sonuçta ortaya sahici bir adalet arayışından çok, vitrine oynayan bir tür “ahlak gösterisi” çıktı.
***
Özellikle Amerika’da 2012’de “Black...