Yaşadığımız çağın en büyük hastalığı bence samimiyet kaybı. Hakikatten ve özden hızla uzaklaşıyor ve kurgu karakterlere dönüşüyoruz. Ebeveynlikte, eğitimde, iş dünyasında… Her yerde tiyatro oynanıyor. Bu yüzden başarılı olmak için iyi kostümler, güzel dekorlar, oyunculuk ve ezber kabiliyeti gerekiyor.
İş dünyasında kurumsallaşma adıyla sahnelenen oyuna bakalım mesela. Sahnede ışıltılı ortamlar, şık insanlar ve nazik bir dil var. Sahne arkasındaysa kan gövdeyi götürüyor. Modern gladyatörler takım elbise giymiş, ellerinde laptopla savaşıyorlar.
Vitrine kişisel gelişim ve kariyer fırsatları dizilmiş. İçeriden zincir ve kırbaç sesleri geliyor.
İlk olarak 1980’li yıllarda neoliberal politikalara uyum sağlamak için sahnelendi bu oyun. Sloganı da şuydu: İnsanları ölesiye çalıştır ama bir yandan da kendilerini iyi hissetmelerini sağla. Kendilerini iyi hissetsinler ki daha çok çalışsınlar. Aidiyet kazansınlar ki şirket daha çok para kazansın.
Bu oyunun en büyük başarısı...