"Düşünce özgürlüğüne" o kadar düşkünler ki, "muhalif olmayan" ne
kadar gazeteci/yazar, televizyoncu varsa "Susturun" diyecek
kadar!
Neler var neler!..
"Hazır elin değmişken şunları da aradan çıkart" diyerek
Sedat Peker'e gazeteci isimleri "sipariş" edenleri
mi ararsın...
"Şu şu isimlere de bir el atsan, bunları da tedavi etsen çok dua
alırsın, sırtın yere gelmez" diyenleri mi...
"Elinde kaset maset ne varsa yayımla da şu 'pislikleri'
televizyonlardan temizle" diye rica minnet edenleri mi...
Öyle bir panayır ki görülmüş şey değil.
"Kaç haftadır kayınvalidem bizde gitmek bilmiyor, bir şey yapamaz
mısın?" diyen bile var... Sedat Peker'i gündüz gözüyle
"Telli Baba"ya döndürecekler
neredeyse.
En enteresan tepki, bana sorarsanız, Emre Uslu'dan
geldi... Sedat Peker bir sonraki videosunda bunu
gündeme...