Salih Tuna Yeni Şafak Gazetesi

Fe’mi Bey mahkemeye gitmeyi neden kabul etmedi?

Fe'mi Bey geçenlerde “kaleme aldığı” bir yazıda ekonominin iyi gitmediğini, Türkiye'nin notunu düşüren Fitch ve Standard&Poor's (S&P) üzerinden dile getirdi. Dediği de şu: “Üst akıl yine devrede...

31 Ocak 2017 | 4.487 okunma

Fe'mi Bey geçenlerde “kaleme aldığı” bir yazıda ekonominin iyi gitmediğini, Türkiye'nin notunu düşüren Fitch ve Standard&Poor's (S&P) üzerinden dile getirdi.
Dediği de şu: “Üst akıl yine devrede, diyebilir, Fitch ile S&P'yi -hatta aynı çizgide duran Moody's'i de bu ikiliye ekleyerek hepsini birden – 'Türkiye'yi dize getirmek isteyen uluslararası kumpasın birer parçası' olarak suçlayabiliriz…”
Gördüğünüz gibi malum söylemi tahfif ediyor.
Etsin, sorun yok.
Nihayetinde, Fe'mi Bey fikri hür vicdanı hür bir insan. İsterse lafı hiç eğip bükmeden “dan” diye söyler.
Ne bileyim, “üst akıl” kavramlaştırmasını “fasarya” ilan eder; “ekonominin kendi dinamikleri var, bizi dize getirmek istiyorlar şeklindeki yaklaşım komplo teorisidir” der.
Biraz olsun tutarlı olmak şartıyla tabii…
Mesela, “siyasi iyileştirmelere gidilmeden ekonomiye yeniden nefes aldırabilmek zor” ifadesine (hiç değilse aynı yazıda) yer vermemelidir.
Fe'mi Bey veriyor ki, hem de nasıl.
Söz konusu yazısında, “Ekonomi de siyasetin uzantısıdır” ara başlığına bile yer veriyor, daha ne versin.
Üstelik vermekle de kalmıyor, AK Parti tee 2002'ye, fabrika ayarlarına dönsün, diyor.
Yok hayır, AK Parti'deki fabrika ayarlarının hangi tarihten itibaren “bozulduğunu” yazmıyor.
Etyen Bey olsaydı, “7 Haziran 2015 seçimleri ardından koalisyon kurulmadığı için AK Parti'nin fabrika ayarları bozuldu…” derdi.
Fe'mi Bey öyle değil maalesef, meşakkatli, emek istiyor.
Emek dediğim, Fe'mi Bey'in kişisel tarihine bakacaksınız, o da olmasa, naçar karine yoluna başvuracaksınız.
Şükür ki şükür, karine yoluna hiç gerek yok, AK Parti'ye yaklaşımının kişisel tarihi yeterli.
Bu da (ne tesadüftür ki) FETÖ'nün AK Parti'yle kapışma tarihine (2011'den sonraya) denk düşüyor.
Peki, AK Parti'nin “fabrika ayarları” bozulmadan önce manzarayı umumiye nasıldı?
Fe'mi Bey'in demesine bakacak olursak, uluslararası kredilendirme kuruluşlarının ne dediğine bakmaksızın yabancı sermaye ülkemize oluk oluk akıyormuş.
Ya şimdi?
Kendisinden dinleyelim: “Ekonomimiz, bu uluslararası kurumların dünyaya duyurdukları kanaate göre, 'yatırım yapılamaz' duruma düştü…”

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu kararları kim imzalatıyor? 04 Mayıs 2024 | 292 Okunma O partilerin hakkını ödeyemezler 02 Mayıs 2024 | 605 Okunma Yılmaz Erdoğan çöp mü? 01 Mayıs 2024 | 1.317 Okunma İBB Başkanı kime ‘ihanet’ etti? 30 Nisan 2024 | 4.632 Okunma Gerçek başkan kim? 27 Nisan 2024 | 291 Okunma