Salih Tuna Yeni Şafak Gazetesi

Erdoğan-Putin görüşmesi ve TSK’daki o grubun tasfiyesi mümkün mü?

Aslında 15 Temmuz, küresel sermaye ile milli / ulus devletlerin kapışmasından ibarettir. Mahir Kaynak aramızda olsaydı kuvvetle muhtemel böyle söylerdi. Hatta işin içine Putin – Erdoğan görüşmesini de ekler...

10 Ağustos 2016 | 4.274 okunma

Aslında 15 Temmuz, küresel sermaye ile milli / ulus devletlerin kapışmasından ibarettir.
Mahir Kaynak aramızda olsaydı kuvvetle muhtemel böyle söylerdi.
Hatta işin içine Putin – Erdoğan görüşmesini de ekler, küresel sermayeye karşı ulus devletlerin manevrası minvalinde değerlendirirdi.
Fakire soracak olursanız, FETÖ'nün Rusya ile aramızı bozan kumpası bütünüyle sona ermiştir.
Mezkur görüşme sayesinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
FETÖ'yü sürekli yazdığım için rahatsız olan sözde “İslamcı” haysiyetsizler nasıl morardıysa, Rusya ile behemehal ilişkilerimizi düzeltmeliyiz dediğim için bana küfreden alçaklar da üzüleceklerdir.
Varsın “NATO'cu İslamcılar” üzülsün, nasılsa Türkiye kazanacak; bundan da hiç şüpheniz olmasın. Neyse…
Küresel sermaye/ ulus devletler kapışmasında (bütünüyle aynı olmasa da) Mahir Kaynak'la benzer şeyleri söyleyen başka biri var.
Kim mi?
“Adil Düzen”nin mimarı Süleyman Karagülle.
İlerlemiş yaşına (88) rağmen 15 Temmuz FETÖ saldırısını son derece sorgulayıcı bir şekilde ela alıyor. İlk günden beri de herkesten farklı şeyleri dile getiriyor Yeni Akit'teki köşesinde.
Mesela, çok ilginç sorular soruyor.
Diyor ki, “tüm partiler nasıl oldu da iki saat içinde anlaştılar?”
Bu soruya, “tüm partileri çatısı altında toplayan Meclis neden bombalandı” sorusunu da biz ekleyelim.
İmdi, partilerin tavırlarını sırasıyla teşrih masasına yatıralım.
HDP'nin tutumunda anlaşılmayacak bir şey yok. Muazzam bir sosyolojik baskı vardı. Askeri darbe karşısında mırın kırın edemezlerdi. Yoksa Kürtlerin yüzüne nasıl bakacaklardı?
Hülasa, darbe karşıtı tavırlarını dermeyan etmeye elleri mahkumdu.
MHP'nin tavrında da sosyolojinin belirleyiciliği söz konusuydu. Erdoğan'ı o gece havaalanında karşılayanların içinde “ülkücüler” de vardı.
Bir de, MHP'ye bir süredir Akşener üzerinden operasyon çekiliyordu.
Hedefin Bahçeli olduğu kadar, failin de FETÖ olduğu herkes tarafından biliniyordu. (Bahçeli'nin Yenikapı'daki konuşmasında ortaya koyduğu tarihi bilinç, neden hedef seçildiğinin de göstergesi gibiydi.)
Uzun lafın kısası, Bahçeli'nin mahut darbe kalkışmasına karşı çıkması gayet doğaldı?
Peki ya CHP?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu kararları kim imzalatıyor? 04 Mayıs 2024 | 453 Okunma O partilerin hakkını ödeyemezler 02 Mayıs 2024 | 605 Okunma Yılmaz Erdoğan çöp mü? 01 Mayıs 2024 | 1.318 Okunma İBB Başkanı kime ‘ihanet’ etti? 30 Nisan 2024 | 4.632 Okunma Gerçek başkan kim? 27 Nisan 2024 | 291 Okunma