Bir şeyin olmasını istemezseniz daha fazlasını istiyormuş gibi
yaparak da amacınıza ulaşabilirsiniz.
Sözgelimi barış istemiyorsanız, “barış bir felaket birader,
savaş gibisi yok” demezsiniz; “demokrasi gelmeden
barış olmaz” dersiniz.
Liderinizi veya “başkanınızı” tasfiye etmek
istiyorsanız,paralelcilerin Süleyman
abisinin naklettiği gibi, “Öleceksen de
öl, s(..)tir git artık, yeter” demezsiniz.
“Öcalan'a özgürlük” dersiniz.
Çok kullanışlı bir söylemdir bu! Bir taşla kuş sürüsü vurmuş gibi
olursunuz.
O kadar ki, hem barış istemediğinizi maskelersiniz,
hem Öcalan'ıtekrar hapsetmiş olursunuz, hem
de ne vefakar adamlar, liderlerine de ne kadar sadıklar,
dedirtirsiniz.
Öcalan'a da naçar (Sabah gazetesinden Okan
Müderrisoğlu'nun naklettiğine göre) “Ben bu toprakların
ürünüyüm ama Selahattin uluslararası proje! Ben giderek izole
olurken Selahattin göz göre göre parlatıldı!..” demek
kalır.
Veya…
Kandil'deki Cemil
Bayık gibi söylersiniz. Amberin
Zaman'a Aralık 2014'te, “Savaşa biz karar
veririz. Ateşkes bozma yetkisi bizde ve bizim yönetimimizde. Ama
barışa, sürecin devamına Önder Apo karar
verir…” demişti.
Yani, Öcalan'ın size savaşmayın diyemeyeceğini ilan edersiniz.
Yani…