Daha evvel bu köşecikte 3 çeşit Fetullahçılık vardır,
demiş, bunları da bir bir saymıştım: 1) İtikatta
Fetullahçılık 2) Amelde Fetullahçılık 3) Siyasi
Fetullahçılık...
Eksik söylemişim.
Bunlara bir 4'üncüsünü de ilave etmeliymişim: “Ahlaken
Fetullahçılık”
Nasıl ki, Hasan Cemal'den Sezgin Tanrıkulu'na, Cumhuriyet
gazetesinden CHP sözcüsü Selin Sayek Böke'ye kadar “Erdoğan
düşmanlığıyla malul” olanların alayı, Siyasi Fetullahçıdırlar,
önüne çıkana iftira atan, çemkiren, küfreden malum troll sürüsü de
arkalarındaki abileri de “Ahlaken Fetullahçıdırlar.”
Son günlerde başımız bunlarla belada. Bu ahlaksızlarla…
Gözlerine kestirdiklerine dalıyorlar.
Had hudut bilmiyorlar. İzanları, insafları yok. Felaketin bile ikaz
değeri var, bunların yok.
Geçen hafta Çarşamba günü tvnet'te (özetle) “Terörün dini de
mezhebi de olmaz” dediğim için yakası açılmaz küfürlere varıncaya
kadar saldırıya geçtiler.
Sonra ne mi oldu?
Ne olacak; üç beş gün sonra bütün medya ve hükümet çevreleri dile
getirmeye çalıştığım tehlikeye dikkat çekerek, benimle aynı şeyleri
söylemeye başlayınca, sustular!
Benim günahım “erken uyarı”dan ibaret oldu. Maruz kaldığım onca
iftira, yediğim onca küfür de yanlarına “kâr” kaldı.