Salih Tuna Yeni Şafak Gazetesi

Bu darbede ‘parmağı olsa da olmasa da’ ha?!

Pensilvanya'nın asker üniformalı teröristlerinin yediği haltı bir cümleyle hülasa et deseler hiç düşünmeden şunu derdim: “Milleti bombaladılar, Yunanistan'a kaçtılar…” İmkanını...

18 Temmuz 2016 | 13.296 okunma

Pensilvanya'nın asker üniformalı teröristlerinin yediği haltı bir cümleyle hülasa et deseler hiç düşünmeden şunu derdim: “Milleti bombaladılar, Yunanistan'a kaçtılar…”
İmkanını bulsalardı Yunanistan yerine elbette “anavatanlarına” kaçarlardı.
Anavatanları neresi mi?
Hani, ABD'den telefon bağlantısıyla canlı yayına katılan Ahmet Turan Alkan adlı eski zaman yazarına Ali Bulaç, “hocam… anavatandasın…” demişti ya, onu diyorum.
Yunanistan'a kaçamayanlar da zaten anında yakayı ele verdiler.
Esasen şehid kanlarıyla sulanan bu toraklarda ne kaçacakları ne de yatacakları bir karış yer vardır.
Meclis'i yâni milletin iradesini bombalayan, ve milletin F 16'larıyla milletin üstüne bomba yağdıran, milletin tanklarıyla milleti ezen bu alçakları toprak bile kabul etmez.
Bu millet, bu milletin evlatları…
Birilerinin ifadesiyle bu “gönüllü kişiliksizler” bu “göbeğini kaşıyan adamlar” bu “koyunlar” bu “bidon kafalılar” , bu “seviyesiz / düzeysizler”, hülasa, bu “lanetli sınıf” polisiyle ordusuyla el ele verip Pensilvanya'nın teröristlerine karşı ölümüne direndi.
Uluslararası arenada, bilimde ve sanatta ve hatta futbolda övüneceğimiz pek bir başarımız yok, ama, çıplak elleriyle tankları durduran eli öpülesi bir milletimiz var.
Böylesi bir milletin sıradan bir ferdi olmanın övüncü bile bize bir ömür yeter.
Pensilvanya'nın teröristlerini tevil etmek için kırk dereden su getirenlere de bu utanç yeter.
Bakalım bundan sonra da FETÖ kavramlaştırmasına, “nerde silahları” diyerek itiraz edebilecekler mi?
Pensilvanya terör örgütünün diğer terör örgütlerinden çok önemli bir farkı var: Diğer terör örgütleri silahlarını kendi bağlantıları veya imkanlarıyla elde ederler, bunlar milletin vergisiyle!
Ve, milletin emanet ettiği silahlarla millete saldırdılar.
Başaramadılar.
Çünkü karşılarında “direniş cephesi” vardı. “Türkiye Türkiye'den yönetilsin” diyenlerden mürekkeptir direniş cephesi.
Bu cephenin karşında da “bozguncular” var; Sözcü gazetesi gibi.
Bir de artık anlamakta zorluk çektiğimiz insanlar var, Fehmi Bey gibi.
Onca olandan sonra şunu diyebildi: “Hiç tereddüdünüz olmasın, bu 'darbe' Gülen'e ve sempatizanlarına indirilmiş bir darbeye dönüşecek. / Parmakları olsa da öyle, olmasa da…”
Bu mudur yani Fehmi Bey?
“Parmakları olmasa” da ha? Bu saatten sonra “parmağı” mı kaldı Fehmi Bey, tüm “gövdeleriyle “dımdızlak ortaya çıktılar işte.
Siz ki, “tırnak kapar tuş yapar” misali, en minik bir karineden “sonuca” ulaşmakta mahirsiniz, bu ne menem ihtiyattır?
“Ergenekon” ve “Balyoz” konularında “olsa da olmasa da” yollu ihtiyat payı hiç bırakmamıştınız.
Pensilvanya söz konusu olunca neden hep böylesiniz?
Mektup taşıma meselesinden sonra da 25 Aralık darbe teşebbüsünün failleri konusunda böyle kuşkular geliştirmiştiniz.
Fehmi Bey sizi tanımasak, bilmesek…

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Gerçek başkan kim? 27 Nisan 2024 | 285 Okunma Özgür Özel’in ‘gizli santrfor’ olarak portresi 25 Nisan 2024 | 3.230 Okunma Cübbeli Ahmet (k.s) onu kime seçti? 24 Nisan 2024 | 6.141 Okunma ABD kime bağlı? 23 Nisan 2024 | 1.961 Okunma Magazin İran’ından mezhep İran’ına 20 Nisan 2024 | 335 Okunma