Ne olursa olsun "temsilden" gelen yani belirli bir kesimin
desteklediği partiyi "yargı" değil, o "temsilin"
sahibi halk kapatabilir.
Bunu söyler buna inanırım.
Fakat terörle arasında mesafe koyamayanların da siyasetinin
meşruiyetine inanmam.
Unutmayalım ki, ETA'nın siyasi ayağı olan
"Batasuna" sırf terörü kınamadığı için
kapatılmıştı. Hatta, konu' AİHM'e gitmiş, AİHM
İspanya mahkemelerinin mezkûr kapatma kararını yerinde
bulmuştu.
HDP'nin de teröristler için "Kandil'e
açılan kapı" mesabesinde "hizmet" verdiğini bilmeyen yok.
Hiç böyle olmasaydı, Kürt anneler HDP'nin kapısında çocuklarını
beklerler miydi?
Oysa aynı HDP sadece Kürtlerin değil Türklerin de oylarına talip
olacağını, "kimlik" siyasetini bırakacağını, "Türkiye partisi" gibi
hareket edeceğini vaat ederek Meclis'te 3. parti
konumuna yükselmişti.
Buna da "Cihangir ahalisi" başta olmak üzere bir
hayli sevinen olmuştu.
Fakat çok geçmeden tekrar "kimlik
siyasetine" geri döndüler.
Yani, yasama...