Rasim Özdenören Yeni Şafak Gazetesi

Ahlâk nasafet ve ilahi adalet

28 Şubat sürecinde rol oynayan bir başsavcı o tarihlerde vicdanını rahatlatmak için, kendince, yaptıklarına şöyle bir defi bulmuştu: ne yapalım, diyordu, yasalar böyle, yasama mercii ben değilim...

24 Aralık 2020 | 291 okunma

28 Şubat sürecinde rol oynayan bir başsavcı o tarihlerde vicdanını rahatlatmak için, kendince, yaptıklarına şöyle bir defi bulmuştu: ne yapalım, diyordu, yasalar böyle, yasama mercii ben değilim, yasama mercii orada duruyor, yasayı değiştirin, ben de o yasaya göre hareket edeyim...

Evet, zahiren makul bir defi gibi duran bu itiraz veya defi, gerçekte o savcının vicdan azabını dile getiriyordu.

Oysa karar vericilerin elinde yalnızca yasanın lafzı bulunmuyor. Onları adil karar vermeye yönlendirecek başka aygıtlar da mevcut: en başta, karar vericinin kişisel ahlakı ki, bunu kişinin doğruluğu ve dürüstlüğü belirler.

Saniyen iyi niyet, ki bu faktörü de ahlakın içinde mütalâa etmek mümkündür.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Rasim Özdenören 26 Nisan 2021 | 323 Okunma İnsan: Hakim mi hami mi? 22 Nisan 2021 | 330 Okunma İnsan: Yaratılanın en şereflisi 18 Nisan 2021 | 309 Okunma Nefs, irade, oruç ve insan 15 Nisan 2021 | 365 Okunma Camdan kapalı oda 11 Nisan 2021 | 269 Okunma