Çok partili hayata girdikten 10
yıl sonra ana gövdeden kopup da kaybeden partilerden ilki Hürriyet
Partisi’dir:
Aralarında 4’lü Takrir’de imzası
bulunanlardan Fuad Köprülü’nün de olduğu bir grup DP-Demokrat Parti
milletvekili, bir süredir hükûmetin iktisadi politikalarıyla
muhalefete karşı tutumunu tenkit ederek iç muhalefet yapmaya
başlamışlardı. Fuad Köprülü, zaten kendisi için beklerken
Reisicumhur Celal Bayar’ın Başvekilliği, Adnan Menderes’e tevdi
etmesinden bu yana hoşnut değildi. En nihayet 5 sene
dayanabilmişti. Parti içi muhalefet, 6-7 Eylül 1955 tertip
olaylarını fırsat bilerek hücumlarını şiddetlendirdi. CHP ağzıyla
konuşuyorlardı. Bunun üzerine 19 meb’us/mv, disiplin kuruluna sevk
edildi. Muhalifler, 7 Kasım 1955’te DP’den koparak HP-Hürriyet
Partisi’ni kurdular. Genel Başkan Ekrem Hayri Üstündağ’dı. Takip
eden günlerde daha başka DP meb’usları da HP’ye katıldı. Bu
partinin Meclis grubu, CHP’yi geçerek ana muhalefet partisi
durumuna yükseldi. Ancak bu bir sun’i büyümeydi. 1957 genel
seçimlerinde sadece 3.8 oy alabildi. Taban diye bir şey yoktu.
Sadece Burdur’dan 4 vekil çıkarabilmişti. Hâlbuki aralarında Fethi
Çelikbaş ve Turan Güneş gibi birçok politikacı vardı. İstikbalin
şöhretli isimlerine rağmen siyasette tutunamayan HP, 24 Kasım
1958’de kendini feshetti. Mal varlığını CHP’ye bıraktı.
Mensuplarının çoğu CHP’ye geçti. Birkaç kişi de DP’ye
döndü.
*
GP-Güven Partisi ise CHP’den
kopuşun hikâyesidir:
1965’te CHP’den “ortanın solu”
diye bir slogan yükseldi. Sloganın sahibi genel sekreter Bülent
Ecevit’ti. Genel Başkan Mustafa İsmet İnönü de kendisine destek
verdi. Bu işitilmedik slogana kızan 47 milletvekili ve senatör
CHP’den koptular. 12 Mayıs 1967’de GP kuruldu. Turhan Feyzioğlu
genel başkan seçildi. 1969’da 6.58 oyla 15 vekil çıkartıp 3. Parti
oldu. 29 Ocak 1971’de adını Millî Güven Partisi olarak
değiştirdi.
Bülent Ecevit’in 14 Mayıs 1972’de
İnönü’yü devirerek genel başkanı seçilmesi üzerine CHP yeniden
karıştı. 58 milletvekili ve senatör partilerinden istifa ederek 4
Eylül 1972’de Cumhuriyetçi Parti’yi kurdular. Kemal Satır genel
başkan olmuştu. 3 Mart 1973’te MGP ile CP birleşerek
CGP-Cumhuriyetçi Güven Partisi adını aldı.
16 Mayıs 1972’de kurulan ara
dönem hükûmetinin Başbakanı Ferit Melen, MGP’lidir. Bu hareket, CP
ile birleşmeden önce ve birleştikten sonra 1979 sonuna kadar
ömürsüz hükûmetlere bakan verdi. Mart 1975’te I. Milliyetçi Cephe
Hükûmetine dâhil oldu. İşin garibi 5 Ocak 1978’de Bülent Ecevit
başkanlığında kurulan koalisyonda CGP Genel Başkanı Turhan
Feyzioğlu, Başbakan Yardımcısıydı. Ancak partinin giderek erimesi
durdurulamadı. 5 Haziran 1977’de yapılan erken genel seçimlerde CGP
ancak 1.9 oy alabildi. Sadece 3 vekil çıkarmıştı. 12 Eylül cuntası,
16 Ekim 1981’de CGP’yi de diğer partilerle birlikte kapattı. 8’ler
Hareketi diye başlamışlardı. Fakat kökleri yoktu. İstikballeri de
olmadı.
*
Demokratik Parti ise Adalet
Partisi’nden kopuşun hikâyesidir:
AP-Adalet Partisi’nin kurucusu
Ragıp Gümüşpala’nın 6 Haziran 1964’te vefatı üzerine genel başkan
olarak Saadettin Bilgiç’in seçilmesi bekleniyordu. Ancak okyanus
ötesinden ne oldu, ne yapıldıysa Süleyman Demirel, 28 Kasım 1964’te
sürpriz bir şekilde genel başkan oldu. Hâlbuki adı geçen
politikacı, AP genel idare kurulu üyesi iken 22 Mart 1963’te
Ankara’da çıkan olaylarda parti genel merkezinin saldırıya uğraması
üzerine faal siyasi hayatına nokta koymuştu. Partideki iç ihtilafın
başlangıcı Bilgiç değil de Demirel’in seçilmesidir. Saadettin
Bilgiç, muhafazakârları, Süleyman Demirel yeminlileri temsil
ediyordu. 1970’e gelindiğinde parti içi muhalefet sertleşti. Bunun
üzerine bazı vekiller ihraç edildi. Bunu protesto eden 72
milletvekili Demirel’e muhtıra verdi. 41 AP milletvekili 11
Şubat’taki bütçe görüşmelerinde kendi hükûmetleri aleyhinde oy
kullandılar. Hükûmet düştü. 41’ler, 18 Aralık 1970’te Ferruh
Bozbeyli başkanlığında DP-Demokratik Partiyi kurdular. Bu parti,
DP’nin asıl devamının kendisi olduğunu iddia ediyordu. AP
hükûmetten olduğu gibi kopmalar yüzünden Senato çoğunluğunu da
kaybetti. Demokratik Parti, 1973 seçimlerinde yüzde 11.9 oyla 45
vekil çıkarttı ise de Mart 1975’te I. Milliyetçi Cephe Hükûmeti
kurulurken bölündü. Saadettin Bilgiç’in de aralarında olduğu 12
DP’li AP’ye döndü. Bayar, DP’den desteğini çekti. Eski DP’liler
AP’ye girdiler. 5 Haziran 1977’de yapılan genel seçimlerde o da CGP
gibi sadece 1.9 oy alabildi. Bir tek Faruk Sükan Konya’dan mv
seçilmişti. Nihayet bu parti 4 Mayıs 1980’de kendini feshederek
mallarını Türk Kızılayı’na bıraktı.
Zikrettiğimiz bölünme, 10 yıl
sürecek istikrarsızlık, kaos ve anarşinin başlangıcıdır. Bu felaket
devirde bir muhtıra ve bir darbe yaşanmıştır. Adı geçen partinin
hatırlanan tek müsbet icraatı Hânedân’a dairdir. Ecevit hükûmeti,
15 Mayıs 1974’te Bazı Suç ve Cezaların Affı Hakkında Kanun’la
teröristleri affederken DP’nin teklifiyle bu kanuna bir madde ilave
edilerek Osmanoğulları Hânedânı erkek âzâsının yurda kabulü de
dâhil edilmişti. Ne var ki Hânedânı hem suçlu kabul edip güya
affetmek ve hem de bunu anarşist ve terörist gibi uğursuzlar
çetesiyle birlikte yapmak başlı başına bir ayıp olarak tarihe mal
olmuştur.
*
BBP’ye temas etmeden
geçilemez:
Büyük Birlik Partisi, Muhsin
Yazıcıoğlu ve arkadaşları tarafından 29 Ocak 1993’te kurulmuştu.
Türk ve İslâm fikriyatının takipçisidir. Muhsin Yazıcıoğlu gibi çok
sevilen yiğit bir dâvâ adamı başında olduğu hâlde MÇP/MHP’den kopan
bu parti, girdiği seçimlerde umduğunu bulamadı. Grup kuramadı.
Fakat aklıselimle hareket etti. Alp-Eren denen sağlam vatansever
gençler yetiştirdi. Son önemli kararı, ülkenin kuşatılmışlığına
karşı ‘Cumhur İttifakı’nda yer alarak AK Parti listelerinden seçime
iştirakidir. Kendisine verilecek mv sayısını Cumhurbaşkanının
takdirine bırakmıştır.
*
İYİ Parti’ye
gelince:
Bu parti kurucuları, MHP’deydi.
Arka arkaya hamlelerle Genel Başkan Devlet Bahçeli’yi düşürmek
istedilerse de Bahçeli’nin oyunları bozmasıyla muvaffak olamadılar.
Bunun üzerine 25 Ekim 2017’de söz konusu partiyi kurdular. CHP’den
ödünç vekil kabulü, Güneş Motel Vak’ası gibi her iki partinin de
siciline kötü bir not olarak yazıldı. İYİ Parti, CHP, geçen
seçimlerde yüzde yarım oy alan SP ve artık ismi yakın tarihte
kalmış olan DP ile ittifak ederek 24 Haziran’daki MV Genel
Seçimlerine katılmaktadır. Buna mukabil DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller’in İçişleri Bakanı iken toplumun tanıdığı Genel Başkan Meral
Akşener, münferiden cumhurbaşkanlığı yarışındadır.
Vaziyet o ki bu parti için parlak
bir gelecek yoktur. Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran 2018’de
Cumhurbaşkanlığını rahat bir şekilde kazanır. AK Parti ve MHP de
Cumhur İttifakıyla çoğunluğu alırlar. Böyle bir başarı rakipleri
geriletir. İYİ Parti’nin de hikâyedeki diğer partiler gibi zamana
karşı durması mümkün değildir…