İstanbul, bugün tayin edici ana
unsur olarak 31 Mart Mahallî Seçimleri icabı bir kere daha Türkiye
gündeminin ilk maddesidir. Bu netice, eşyanın tabiatı, hakikatin
hükmü gereğidir. Yalnızca Türkiye’yi değil, Balkanlar, Kafkaslar,
Orta Doğu, kuzey ve orta Afrika’yı, keza etrafımızdaki üç denizi
yani Osmanlı coğrafyasını İstanbulsuz konuşmak mümkün değildir.
İşbu İstanbul, merkezdir ve fakat bu merkezi şehrin de bir çok
mes’elesi mevcuttur, kayıpları ve ziyanları vardır.
On beş yıl kadar evvel Ali
Müfit Gürtuna İBB Başkanıyken Emirgan’daki Beyazköşk’te
“İstanbul’da hemşehrilik şuurunu geliştirmek” ismiyle bir toplantı
tertipledi. Toplantıya Sn. Gürtuna’dan başka, müteveffa Hrant Dink,
biz ve bir kaç isim daha iştirak etmiş idik. O akşamki toplantının
devamı gelmedi. Ancak; öyle bir ihtiyacı hep hissettik. Bir anlamda
o hissiyat ve fikriyatın devamı mahiyetinde bir toplantının Kültür
ve Turizm Bakanlığı tarafından “İstanbul Kültür Çalıştayı” adı
altında 11-12 Mayıs 2018 tarihinde yapıldığını geçen hafta
ziyaretine gittiğimiz şehrimizin yeni Kültür Müdürü Sn. Dr. Coşkun
Yılmaz’ın bize hediye ettiği “Çalıştay Kitabı”ndan öğrendik.
Kitabın “İstanbullu olmak; şehir, kimlik, şuur” başlıklı bölümü
bilhassa dikkatimizi çekti. Bu bölüm, “Tesbitler” ve “Teklifler”
diye iki alt başlığa ayrılmış. Biz, bu iki başlığa birden “İstanbul
Beyannamesi” diyerek ve yer yer İstanbul Türkçesine uzak kelimeleri
terk ederek halis Türkçeye riayetle dile getirilenleri İstanbul’a
hizmetle mükellef ve O’na aşk ile tutkun olanların istifadesi için
maddeleri çok kere aynen iktibas edip, bazen kısaltarak ve zaman
zaman da ihmal ederek mevzu bahis çalıştayın ana fikrini buraya
nakşediyoruz:
TESBİTLER:
1-İstanbul, üç kıtaya ve üç
denize hükmeden hakiki ve asli manasıyla nevi şahsına münhasır bir
şehirdir. Başka hiçbir modern/ nevzuhur şehir onunla mukayese
edilemez.
2-İstanbul, bütün tarihi
boyunca “merkez şehir” olma özelliği göstermiştir. İstanbul, ihmal
edilerek dünya tarihi yazılamaz.