Sultan Abdülhamid Hân, istikbalde petrol kuyuları olacak ve uğruna dünya harbi çıkacak imparatorluk coğrafyasındaki yerlerin bir bir tesbitini yaptırmışdı. Bunların en başında da Kerkük, Musul, Erbil ve bütünüyle Irak gelmektedir.
Sultan, petrol/neft yağı kaynaklarının haritasını
çıkarttırdıktan sonra bunları kendi adına tapulattı. Bugünden
bakıldığında bu tasarruf bazıları için yabancı gelebilir. Sebebi
şudur:
Bir memleket, yabancı bir devlet veya devletler tarafından işgal
edildiğinde işgalciler, oradaki menkul veya gayrı menkul hazine
mülklerine el koyabilirler. Bir devlet harbi kaybedince, mülkiyeti
de kaybeder. Lâkin husûsî mülkiyet buna dâhil değildir. Beynelmilel
hukuk ve teamüle nazaran işgalci devlet işgal edilen memleketteki
insanların özel mülkiyetlerine dokunamaz.
Abdülhamid Hân, bir taraftan kendine arkeoloji mühendisi intibaı vererek güya tarihî eser araştıran ajanları takip ettirirken diğer taraftan onların mim koydukları petrol arazilerini kendi mülkiyetine geçiriyordu. Padişahın yaptırdığı bu petrol haritaları bugün dahi hayret uyandıracak kadar başarıyla çizilmiştir.
Sultan, gelmekte olan dünya harbini sezmiştir. Onun muhtemel neticelerini de görmektedir.