Memlekette gündem o kadar hızlı değişiyor ki artık bundan
bahsetmek bile sıkıcı. Her şey hızla değişir gibi gözükürken her
şeyin ısrarlı bir şekilde aynı kalması söz konusu. Her teli başka
renkte bir çemberde devinen hamsterlara benzedik. Çemberin
tellerinin değişik renklerde olmasına şaşırmamız aslında hep aynı
çemberde olduğumuz hakikatini değiştirmiyor.
Gazete günceli sever. Gecikmiş yazı pek sevilmez. Okunmaz da. Ancak
bazen yazmak için işlerin biraz soğumasında fayda var.
Adliye saldırısı haklı olarak memleketi sarstı. Saldırının ardından
başlayan tartışma da öyle. Malumunuz toplumsal kamplaşmada artık
bir dünya markasıyız. Her kesim karşısındakinin kötü niyetinden
emin. Diyalog zannedilen, diğer tarafa kaya parçaları gibi savrulan
monologlar. Kim daha çok kaya fırlatabiliyorsa maçı
kazanabileceğini zannediyor. İktidar kanadının elinde daha çok
mancınık var. Birdenbire üzerinize irili ufaklı taş gülleler
yağıyor.
İktidar ve onun yarattığı medya, hazzetmediği yayın organlarını
DHKP-C’ye destek olmakla suçladı. Bu suçlananlar arasında
Cumhuriyet gazetesi de vardı. Sair zaman gülünüp geçilecek bir
tuhaflık. Gelgelelim ısrarla kurulan tam saha baskı neticesinde
eminim bunu gerçek zanneden çok kişi vardır.